Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1424 Esas 2011/1741 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1424
Karar No: 2011/1741

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1424 Esas 2011/1741 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1424 E.  ,  2011/1741 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    TEMLİK ALAN :...
    BİR.DOSYADA DAVACI:

    Taraflar arasındaki birleşen kooperatif üyesi olduğunun tesbiti davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davanın davacıları vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin 1997 yılında davalı kooperatife üye olduğunu, 360,00 TL peşin para ödediğini, beş yıl düzenli aidat ödediğini, müvekkili ile kooperatif arasında bir sözleşme veya taahhütname bulunmadığını, davalı kooperatif yetkililerinin müvekkilini üye kabul etmediklerini ve kur"aya çağırmadıklarını ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin 05.05.2002 tarihinde kooperatif üyesi ..."ten hissesini satın aldığını, kooperatifin 8. sırada üyesi olduğunu, aidatlarını düzenli ödediğini, hisseyi satın aldıktan sonra bütün genel kurullara katıldığını, iki dönem denetçilik görevinde bulunduğunu, kur"a çekimi sırasında hissesinde hak iddiasında bulunan Leman Gündüz tarafından ihtiyati tedbir konulduğunu öğrendiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatif üyelik kaydının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili kooperatifin 8. sırasındaki üyelik ve hisse üzerinde niza olduğunu, kooperatifin nizalı hisseyi ayırdığını, yargılama sonunda edimini yerine getirmeye ve hak sahibine teslime hazır olduğunu beyan etmiştir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen dava davacılarının taraf sıfatları kalmadığından asıl dava ve birleşen davanın reddine dair kararın, davacılar vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, bozma öncesi verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmemiş olması ve bozma ilamına uyulmuş olması nedeniyle asıl ve birleşen davaların davacılarının kooperatif üyesi oldukları konusunda davacılar yararına usuli bir kazanılmış hakkın sözkonusu olduğu, mahkemece HUMK"nun 186. maddesindeki usul kuralına göre işlem yapılmamış olmasının doğru olmadığı ve asıl ve birleşen dava davacılarının davalı kooperatifte bir hisse sahibi oldukları olgusu karşısında, devralan Yusuf"un duruşmadaki beyanı göz önüne alınmak suretiyle 26.04.2005 tarihli üyelik devir sözleşmesine göre davacı Mustafa" nın da üyeliğinin devredilip devredilmediği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, temlik alan ..."ın 8 no"lu kooperatif hissedarı olduğunun tespiti ile kur"a sonucu bu hisseye tekabül eden G Blok 13 no" lu dairenin temlik alan adına tesciline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Gerekçeli kararın nasıl yazılacağı 6100 Sayılı HMK"nun 298. maddesinde (1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri) hükme bağlanmıştır. HMK"nun 298/2. maddesi uyarınca, " Gerekçeli karar, tevhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." Mahkemece kısa kararda " Davacılar Leman ve Mustafa"nın davada aktif husumet ehliyeti kalmadığından bu davacıların husumet nedeniyle davasının reddine" karar verildiği halde gerekçeli kararda davacılar ... ile ilgili bu hükme yer verilmemiştir. Bu durum karşısında gerekçeli kararın, kısa karara uygun şekilde yazılmamış olması doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle davacılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.11.2011 günü oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara