Esas No: 2011/1538
Karar No: 2011/1737
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1538 Esas 2011/1737 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ile iş ilişkisi nedeniyle kooperatifin üyesi haline geldiğini, davalı kooperatifin müvekkiline önce parasal yükümlülüklerini yerine getirmesi için ihraç ihtarlı ihtarname gönderdiğini, daha sonra müvekkilinin üye oluşu esnasında yönetim kurulu imzalarının eksik olduğu gerekçesiyle üyeliğinin kabul edilmediği yolunda ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin kooperatife ait dairelerin kapılarını yapıp kapı kasalarını taktığını, bir bloğun dış cephe boyasını yaptığını, davalı kooperatifin kapıların takılmasını engellediğini, bu sebeple zarara uğradığını, üyeliğinin doğmamış kabul edilmesi nedeniyle davalı kooperatifin sebepsiz zenginleştiğini, boya işinin bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.050,00 TL kooperatif üyeliğinden doğan alacak, 1.000,00 TL kapılar ve bina dış cephe boyasından olan alacak olmak üzere toplam 11.050,00 TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatife ait A Blok daire kapılarının yapımı konusunda davacı ile yapılan anlaşma üzerine, davacının alacağına karşılık kooperatife üyelik talebinde bulunduğunu, davacının imalat yapmadan 11.110,00 TL" lik fatura kestiğini, davacının birkaç kapının sadece kasasını taktığını, bunların da sökülerek işin ... isimli kişiye yaptırıldığını, davacının ödemelerini yapmaması nedeniyle Kooperatifler Kanunu" nun 14/2 maddesi gereğince ihracına karar verildiğini, boya yapıldığı iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, tanık beyanları ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı kooperatifin yapım işini üstlenen davadışı taşeron ..." ye yapılan işler karşılığı 45.000,00 TL para ödendiği, A ve B blok kapılarının yapım parasının da bu bedel içerisinde olduğu, ayrıca ..."ye bir daire üyeliği verildiği, daha sonra A Blok kapılarının yapımı hususunda davacı ile anlaşma yapıldığı, karşılığında taşeron ..." nin kooperatifteki üyeliğinin davacıya devredildiği, davacı ile davalı kooperatifin sözlü olarak B bloğun kapılarının yapımı konusunda da anlaştıkları, davacı tarafından A ve B bloğun tüm kapılarının yapıldığı, fakat yönetim değişikliği nedeni ile kapıların takılmadığı, takılanların da kooperatif tarafından söküldüğü, kooperatif kayıtlarında davacı ..." nin üyeliği dolayısıyla makbuz kesilerek alındığı belirtilen 10.150,00 TL bedelin kapılara karşılık geldiği, davacının kooperatiften ihracı nedeniyle kooperatiften 10.150,00 TL alacağı bulunduğu, anlaşma uyarınca davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 10.050,00 TL" nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif üyesinin üyelikten ayrılması nedeniyle çıkma payı ve kooperatife yapmış olduğu işin karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
Bilirkişi kurulu raporunun sonuç bölümünden bir önceki paragrafında davacının kooperatif üyeliği nedeniyle iddia ettiği sermaye ve diğer alacaklarının tüm kooperatif evraklarının muhasebeci, mali müşavir uzman bilirkişi tarafından incelenerek tespit edileceği, bu nedenle mali konuda kanaat belirtemeyeceği görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu" nun 17. ve anasözleşmenin 15. maddesine göre, ayrılan üyenin, kooperatiften ayrıldığı yılın bilançosunun karara bağlandığı genel kurul kararından bir ay sonra alacağı muaccel olur. Alacak, o yıla ait genel giderlerden, çıkan üyenin payına düşen kısmının mahsubu suretiyle hesaplanır.
Bu durumda, mahkemece konusunda uzman bilirkişi kuruluna kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak davacının öncelikle kooperatif üyesi olup olmadığı hususunun tereddüde mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, üye olduğunun belirlenmesi halinde çıkma payı ile ilgili olarak yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak davacının hak edebilecek olduğu alacak miktarını belirleyen açıklamalı, gerekçeli ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.11.2011 günü oybirliği ile karar verildi.