23. Hukuk Dairesi 2011/2390 E. , 2011/1674 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR :
İHBAR OLUNAN :
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, 25.09.2004 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borç ilişkisi gereği müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olan murislerinin, vade gelmeden vefat etmesi sebebiyle bu sözleşmeden kaynaklanan alacağının sigorta kapsamında olduğunu, davalı kooperatifin, icra takibiyle müvekkillerinden 43.500,00 TL talep ettiğini ileri sürerek, müvekkillerinin, davalı kooperatife 43.500,00 TL borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacılar murisi hayatta olduğu süre zarfında sigorta priminin ve kullandırılan kredilerin taksitlerinden hiçbirisinin ödenmemesi sebebiyle davaya konu kredinin sigortalı olacağının iddia edilemeyeceğini, davacılar tarafından sunulmuş usulüne uygun düzenlenen herhangi bir sigorta poliçesinin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, muris Mustafa Kuşçutopal"a kullandırılan davaya konu kredi borçlarının kredi hayat sigortası kapsamında olduğu, 31.08.2005 ve 31.10.2005 vadeli borçların 06.01.2009 tarihinde istenmesi sonrasında 19.01.2009 tarihinde ödendiği, borçlunun vefatı sonrasında sigorta şirketine başvurarak kısa sürede alacağına kavuşma imkanı varken bu hususun gereği yapılmamasından doğan faiz zararının davacı mirasçılardan talep edilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, takibe konu sözleşmeden dolayı davacıların davalıya 43.500,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine, yargılama giderlerinden davalının sorumlu olmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve yeterli değildir. Bu durumda Mahkemece, gerekli belgeler toplandıktan sonra sigorta ve bankacılık konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine dosyanın tevdi edilerek, sigorta teminatının miktarı ile bunun anapara ve fer"ileri kapsayıp kapsamadığı, alacağın hangi tarihte muaccel olduğu, mirasçının ölümünün davalıya davacılarca bildirilip bildirilmediği, zararın artmasında davacının veya davalının kusurlarının olup olmadığı, hususlarında rapor alındıktan sonra uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.