23. Hukuk Dairesi 2011/2573 E. , 2011/1519 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin halen davalı kooperatifin ortağı olduğunu ve ortaklık yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kooperatifin iflası üzerine alacağının iflas masasına kaydı için yaptığı başvurunun, belgelerin eksik olması nedeniyle reddedildiğini ileri sürerek, 209.500,00 TL alacağının masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi temsilcileri, davacının kooperatife ödeme yaptığına ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediğini, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının müflis kooperatifin ortağı olup ortaklığının halen devam ettiği, alacağın iflas masasına kaydı için iflasın açıldığı tarih itibari ile muaccel olması gerektiği, iflasın açıldığı tarih itibariyle davacının ortaklığının devam etmesi nedeniyle çıkma alacağının muaccel hale gelmediğinden iflas masasına kaydedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, müflis kooperatifin ortağı olan davacının çıkma payı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kanun’un 98. maddesi uyarınca bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır. Anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için ödediği paylar ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK.nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. O halde, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddi gerekirken,aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de,sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK. nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.