Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/36 Esas 2011/1493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/36
Karar No: 2011/1493
Karar Tarihi: 01.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/36 Esas 2011/1493 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kooperatif tarafından gerçekleştirilen kur'a sonucunda kendisine 14 numaralı dairenin teslim edilmesi gerektiğini ancak numaraların değiştirilmesi nedeniyle 12 numaralı dairenin tapu kaydının verildiğini iddia ederek, 14 numaralı dairenin tapu kaydının iptali adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, bodrum kattaki iki dairenin iptal edilmesi nedeniyle sadece numaraların değiştiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacıya kur'a sonucu isabet eden 14 numaralı dairenin tahsis edildiği üyenin tapu kayıtlarının getirtilerek bu üye aleyhine dava açması için davacıya süre verilmesi, açtığında davaların birleştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, kur'a ile yapılan tahsisin geçerli olması ve uygulanması zorunlu olduğu kabul edilirken, davacıya kur'a sonucunda isabet eden dairenin fiilen tapuda tahsis edilen daireyle aynı olup olmadığı ve numaralarının neden değiştiği hususlarının keşif yapılıp değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu madde 26, İnşaat Mühendisleri Kanunu madde 53.
23. Hukuk Dairesi         2011/36 E.  ,  2011/1493 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline ortağı olduğu kooperatif tarafından gerçekleştirilen kur" a sonucu isabet eden yerin 14 no" lu daire olmasına rağmen, daire numaralarının değiştirilmesi nedeniyle kendisine 12 no" lu dairenin tapu kaydının verildiğini ileri sürerek, 14 no" lu dairenin tapu kaydının iptali adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kur" a çekiminin bodrum kattaki iki dairenin var olduğunun kabulü ile yapıldığını, projenin uygulanması sonucunda kot farkı nedeniyle yolun altında kalan bodrumdaki iki dairenin iptal edildiğini, davacıya verilecek yerin değişmediğini, sadece numaralarının değiştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacıya kur" ada çıkan daire ile tapuda verilen dairenin aynı olduğu, bodrum katındaki iki dairenin iptal edilmesi nedeniyle sadece numaralarının değiştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, kur’a sonucu davacıya isabet eden ...’ lu daire yerine kooperatifçe 12 no’ lu dairenin teslim edildiği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, davacıya kur’a sonucu isabet eden 14 no’ lu daire yerine 12 no’lu dairenin verildiği, 14 no’ lu dairenin ise başka bir üyeye tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kur’a sonucu davacıya isabet eden 14 no’ lu dairenin tahsis edildiği üyenin tapu kayıtları getirtilerek bu üye aleyhine dava açması için davacıya süre verilmesi,açtığında işbu dava ile birleştirilmesi gerekirken, o kişinin hukukunu da etkileyen işbu davanın, o kişinin yokluğunda görülüp sonuçlandırılması doğru değildir.
    2- Kabule göre de, kur’ a ile yapılan tahsis, genel kurul kararı ya da mahkeme kararı ile iptal edilmedikçe geçerli ve uygulanması zorunlu olup, davacıya kur’ada isabet eden daire üzerinde öncelik hakkı bulunmaktadır. O nedenle kur’ada isabet eden daire ile davacıya tapuda tahsis edilen dairelerin fiilen aynı daireler olup olmadığı, numaralarının neden değiştiği, bu konuda alınan bir karar olup olmadığı hususları üzerinde durulması, gerektiğinde bu yere ait plan ve projenin, varsa tadilat projesinin de getirtilerek, mahallinde konusunda uzman inşaat ve fen bilirkişisi vasıtasıyla keşif yapılarak, denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınıp, değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda bentte açıklanan nedenlerle davacı    vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara