23. Hukuk Dairesi 2011/1584 E. , 2011/1488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının davacı kooperatifte bir adet konut ve davaya konu üç adet arsanın sahibi olduğunu, kooperatif yönetiminin bir takım altyapı ve üstyapı faliyetlerinde bulunduğunu arsa sahibi olan üyelerin de yasa gereği aidat ödeyip, diğer masraflara katıldıklarını, davalının arsaları için aidat ödemeyeceğini yönetime bildirdiğini, Haziran 2006 tarihinden sonra belirli oranda indirim yapılarak 25,00 TL aidat ödenmesine ve diğer masraflara katılmalarına karar alındığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere aidat, arıtma, kuyu gideri ve gecikme faizleri olmak üzere toplam 4.662,00 TL nin en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 26.06.2005 tarihli istifasının davacı kooperatif yönetim kurulu tarafından kabul edilmemesi üzerine, 21.07.2005 tarihinde İzmir 29. Noterliği kanalı ile istifa edip, her üç arsa için kooperatif ortaklığının bitirildiğini, istenilen bedelin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi" nce, kooperatif ortaklığı devam eden ortak için genel kurulca alınan gecikme faizine ilişkin kararların bağlayıcı olduğu, davalının ödemediği aidatlar için genel kurulca alınan faiz kararları doğrultusunda hesaplanacak gecikme faizinden sorumlu tutulması gerekirken yalnızca anapara borcundan sorumlu tutulması ve davacı vekilinin faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, kooperatif ortağının ödemediği aidatların tahsili istemine ilişkindir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usül ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Mahkemece, BK"nın 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde aidat borcu, arıtma bedeli, kuyu bedeli ve faiz toplamı olduğu belirtilen ve kabulüne karar verilen tutara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda işlemiş faiz genel kurul kararları doğrultusunda aylık %5 oranı üzerinden hesaplanmasına rağmen kabulüne karar verilen alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.