Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1973 Esas 2011/1467 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1973
Karar No: 2011/1467
Karar Tarihi: 01.11.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1973 Esas 2011/1467 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir kooperatifin aidat alacağının tahsili için davalı tasfiye memurlarına yönelik tazminat davasıdır. Mahkeme, davalıların müvekkilin alacağından haberdar olduklarını ancak bir işlem yapmadıklarını kabul etmiştir. Bu nedenle, davalıların davacının zararından sorumlu olup olmadığının incelenmesi gerektiği ve davanın reddedilmesinin yanıltıcı bir karar olduğu sonucuna varılmıştır. Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollamasıyla olaya uygulanması gereken TTK’nun 224. ve 245/3. maddeleri, üçüncü şahısları veya ortakları zararlandıran tasfiye memurlarının kusursuz olduklarının ispat etmedikçe zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını belirtmektedir.
23. Hukuk Dairesi         2011/1973 E.  ,  2011/1467 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların tasfiye kurulu üyesi oldukları dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi"nin müvekkili birliğin ortağı olduğunu, kooperatifin, müvekkiline olan aidat borcu ödenmeden davalılarca tasfiye edildiğini, müvekkilince aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptaline karar verildiğini, davalıların anılan dava tarihinde kooperatifin yöneticisi olmaları nedeniyle dava ve alacaktan haberdar olmalarına rağmen kötü niyetli olarak müvekkilinin alacağını ödemeden tasfiyeyi gerçekleştirdiklerinden TTK nun 445 ve 224 ncu maddeleri uyarınca borçtan sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalı tasfiye memurlarından tahsiline veya alacağın tahsili için kooperatif tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, borcun tasfiye memurlarına ait olmadığını,tasfiye kararından iki yıl önce müvekkillerinin tasfiye memuru oldukları kooperatif aleyhine girişilen takip sonucu alacağın kesinleşmesine rağmen davacı tarafından tahsil edilmediğini, tasfiye sürecinin usulüne uygun gerçekleştirildiğini, davacının tasfiye sürecinde de yapılan ilanlara rağmen alacağını kayıt ettirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatifin alacağının tahsili için takip başlatmasına rağmen alacağını tahsil edemediği, tasfiye sürecinde yapılan ilanlara rağmen alacağını tasfiye halindeki kooperatife yazdırmadığı, davalı tasfiye memurlarına yönelik davanın kanıtlanmadığı, kooperatifin ihyası isteminin aynı davalılara yönelik olmaması nedeniyle terditli istem olarak değerlendirilemeyeceği, kooperatifin davada taraf olmadığı, davacının Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkeme"sinin 2009/950 Esas sayılı dosyasında kooperatifin ihyası için dava açtığı ve davanın derdest olduğu gerekçesiyle davalı tasfiye memurlarına yönelik tazminat isteminin reddine, ihya istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava,tasfiye memuru sıfatıyla davalılara karşı açılmış tazminat davasıdır. Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla olaya uygulanması gereken TTK’nun 224. ve 245/3. maddesi uyarınca üçüncü şahısları veya ortakları zararlandıran tasfiye memurları kusursuz olduklarının ispat etmedikçe zarardan müteselsilen sorumludurlar. Yani tasfiye memurlarının sorumluluğu ispat külfeti ters çevrilmiş bir sorumluluk şeklidir. Dava konusu olayda, davalı tasfiye memurlarının kooperatifin önceki yönetim kurulu üyeleri olduğu, davacının Kartal 3. İcra Müdürlüğü’nün 2003/2582 Esas sayılı takip dosyasından ve anılan dosyaya vaki itiraz üzerine Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan itirazın iptali davasından haberdar olmadıkları kabul edilemez. Kaldı ki davalılar da davacının alacağından haberdar olmadıklarını savunmamış, davacının kesinleşen alacağını tahsil etmediğini, tasfiye ilanlarına rağmen alacağını kooperatife yazdırmadığını savunmuşlardır. Davacı yanın takibi ve itirazın iptali davasından haberdar olan davalıların, davacıya ait alacak hakkında TTK’nun 445/2.maddesi uyarınca da bir işlem yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece ispat yükünün davalılarda olduğu kabul edilerek, davalıların, davacının zararından sorumlu olup olmadığının anılan ilkeler çerçevesinde değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı ilke ve yanılgılı değerlendirmeyle davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara