Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5617 Esas 2015/7909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5617
Karar No: 2015/7909
Karar Tarihi: 21.10.2015

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5617 Esas 2015/7909 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/5617 E.  ,  2015/7909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 31/07/2007 tarihli, 2006/716 Esas ve 2007/664 sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan eylemine uyan TCK’nın 142/1 -b maddesi uyarınca 2 yıl hapis, konut dokunulmazlığını bozma suçundan ise TCK"nın 116/1 maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği; verilen kararın müşteki ve suça sürüklenen çocuk adına tebliğe çıkarıldığı, yasal süre içerisinde temyiz edilmemesi nedeniyle 13/09/2007 tarihinde kesinleşen ilamın infazı için ... Cumhuriyet Savcılığı"na gönderildiği, ilamın infazı sırasında ... Cumhuriyet Savcılığı"nca hükümlünün, 18 yaşından küçük bulunduğunun tespiti ile ilamın infazı durdurularak hakkında TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanması talebi ile kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu; ... Müdürlüğü, hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini yerinde bularak, yasal nedenlerini belirtmek suretiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı olarak bildirdiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da tebliğname düzenleyerek Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderdiği; ilgili Ceza Dairesi 26.03.2009 tarih ve 2008/4990 Esas, 2009/5759 sayılı kararı ile kanun yararına bozma talebini yerinde görüp, hükümlü hakkında CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince; TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler yönünden değerlendirme yapılmak ve yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre bu konuda karar vermek üzere hükmün bozulmasına karar verdiği görülmüştür.
    Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin bozma ilamı uyarınca... Çocuk Mahkemesi duruşmalı olarak yapmış olduğu yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde kesin olarak tespit edilemeyen ancak 08.30 ile 15.00 saatleri arasında gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde, müştekinin ...adresindeki ikametine kesin olarak tespit edilemeyecek şekilde girdiği ve ikamet içerisinden iddianame içeriğinde yazılı fotoğraf makinası ile takıları çaldığından bahisle TCK’nın 142/1 -b, 31/3 maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ve TCK"nın 116/1, 31/3, 50/1-a maddeleri uyarınca da sonuç olarak 2.400,00 TL adli para cezasına mahkum edildiği; suça sürüklenen çocuğun müştekinin zararını karşılamaması, adli sicil ve UYAP sorgulama kayıtlarına göre suç işleme eğilimine sahip şahıslardan bulunması gerekçe gösterilerek hükmün ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin verilen hükmün yasal süre içerisinde temyiz edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde;
    Kanun yararına bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada 5237 sayılı TCK"nın 66/5 maddesinin uygulanması, Yargıtay tarafından verilen ve direnilmesi mümkün olmayan Kanun yararına bozma kararının aynı zamanda yeniden yargılamayı gerektiren hukuka aykırılık nedenini kabul eden ve yeniden yargılamayı sağlayan bir karar olması nedeniyle dava zamanaşımının da Kanun yararına bozma kararı tarihinden başlatılması zorunlu olduğundan, suça sürüklenen çocuğun, olay günü, tam olarak tespit edilemeyen bir zaman diliminde, yine tam olarak tespit edilemeyen bir şekilde müştekinin evine girerek, 300,00 TL değerinde ziynet eşyasını çalmak şeklindeki eylemi nedeni ile TCK"nın 142/1-b, 31/3. ve 116/1, 31/3. maddeleri gereğince hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından dolayı verilen cezaların türü ve süresine göre, anılan Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 66/5 maddeleri gereğince tayin edilen 7 yıl 12 aylık uzamış zamanaşımı süresinin Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin bozma kararı olan 26.03.2009 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı ve inceleme tarihi itibariyle henüz dolmadığı anlaşılmakla;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 13,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan toplamda 13,00 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hâzinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara