Hırsızlık - mala zarar verme - işyeri dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/7461 Esas 2015/7863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7461
Karar No: 2015/7863
Karar Tarihi: 20.10.2015

Hırsızlık - mala zarar verme - işyeri dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/7461 Esas 2015/7863 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/7461 E.  ,  2015/7863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp
    düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."nin 18 yaşını ikmal etmedikleri11.5.2011 günlü karar oturumunun kapalı yerine açıkyapılması, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır
    I-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuklar hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay şeklinde belirlenen hapis cezasından aynı Yasa"nın 31/3. maddesine göre ceza indirimine gidildiği sırada 1 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası yerine 1 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilerek, sonradan teselsül eden aynı yasanın 62. maddesi uyarınca da hatalı olarak belirlenen bu oran üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle neticeten 1 yıl 5 ay 23 gün hapis cezası yerine 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a) Suçun işleniş biçimini, b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c) Suçun işlendiği zaman ve yeri, d) Suçun konusunun önem ve değerini, e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g) Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
    Suça sürüklenen çocuklar hakkında eylemlerine uyan TCK"nın 142/1-b maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken nedenleri açıkça gösterilmek suretiyle hapis cezasının alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti saat 02.30 sıralarında işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve atılı hırsızlık suçunun gecenin ileri bir vaktinde işlenmesi nedeniyle azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
    II-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçu ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay şeklinde belirlenen hapis cezasından aynı Yasa"nın 31/3. maddesine göre ceza indirimine gidildiği sırada 1 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası yerine 1 yıl 7 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilerek, sonradan teselsül eden aynı Yasa"nın 62. maddesi uyarınca da hatalı olarak belirlenen bu oran üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle neticeten 1 yıl 5 ay 23 gün hapis cezası yerine 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a) Suçun işleniş biçimini, b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c) Suçun işlendiği zaman ve yeri, d) Suçun konusunun önem ve değerini, e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g) Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
    Suça sürüklenen çocuk ... hakkında eylemine uyan TCK"nın 142/1-b maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken nedenleri açıkça gösterilmek suretiyle hapis cezasının alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti saat 02.30 sıralarında işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve atılı hırsızlık suçunun gecenin ileri bir vaktinde işlenmesi nedeniyle azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suçu işlediği sırada 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yazılı bulunan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeyerek, aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,
    2-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken, TCK"nın 151/1 ve 31/3. maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün olarak belirlenen hapis cezalarından aynı Yasa"nın 62. maddesine göre ceza indirimine gidildiği sırada 2 ay 6 gün yerine 2 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini,
    3-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-c maddesinde yer alan “belirli süre ile eğitim kurumuna devam etme seçenek yaptırımına çevrildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesi 4. fıkrasında yer alan "çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde 11. fıkra hükmü uygulanır."
    şeklindeki düzenleme karşısında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde yazılı şekilde hapse çevrilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından “TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkarılması ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm fıkralarından “2 ay 7 gün hapis cezası” ibaresinin çıkarılarak yerlerine “ 2 ay 6 gün hapis cezası” ibarelerinin yazılması ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm fıkralarından “kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verileceği” ibarelerinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1-5271 sayılı CMK"nın 231/6-c maddesinde öngörülen zararın maddi zarar niteliğinde olup manevi zararı kapsamadığı, bu itibarla maddi zarar doğurmayan ya da doğurma ihtimali bulunmayan suçlarda bu koşulun aranmasına gerek bulunmadığı, suça sürüklenen çocuk ..."nin suç tarihinde HAGB"lerinin bulunduğu, diğer suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."ın ise suç tarihinde sabıkasız oldukları ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunda mahiyeti itibariyle tazmini gerektirir bir zarar da bulunmadığı gözetilmeden aynı yasanın 231/b bendinde yer alan ölçütün tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi yerine, hükmün gerekçe kısmında zararın karşılanmaması gerekçe gösterilerek yetersiz gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmaması,
    2-Suçu işlediği sırada 18 yaşını ikmal etmemiş olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında atılı suçtan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yazılı bulunan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeyerek, aynı maddenin 4. fıkrasına aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 20.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara