Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2650 Esas 2011/1407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2650
Karar No: 2011/1407
Karar Tarihi: 1.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2650 Esas 2011/1407 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifteki ortaklığını sahte imza ile devraldığını ileri sürerek, yapılan devir işleminin iptali ile ortaklığın müvekkili adına tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme bu talebi kabul etmiştir ancak davalılar temyiz etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ise sahte imza olduğu tespit edilmesine rağmen davacının yıllar sonra imza sahteliğini ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Davacı vekili ise karar düzeltme isteminde bulunmuştur ancak istem reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2011/2650 E.  ,  2011/1407 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak 11.Hukuk Dairesi"nden verilen 20.01.2011 gün ve 2009/7232 esas 2011/428 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    -KARAR-

    Davacı vekili, davalı ... ...’ın müvekkiline ait olmayan sahte bir imza ile müvekkilinin davalı kooperatifteki ortaklığını devraldığını, davalıların yaptıkları işlemin haksız ve usulsüz olduğunu ileri sürerek, yapılan devir işleminin iptali ile ortaklığın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve kooperatif vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalılardan ... vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.01.2011 tarih, 2009/7232 esas 2011/428 karar sayılı ilamıyla, “davacıya ait kooperatif ortaklığının davalı ...’na devrine ilişkin olarak yapılan devir sözleşmesinde davacıya atfen atılmış bulunan imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Ancak, sahte imza ile düzenlenmiş bu devir sözleşmesi 30.03.1998 tarihli olmasına rağmen davacının bu devrin geçersizliğini ilk kez davadan kısa süre önce davalı kooperatife göndermiş olduğu 01.03.2005 tarihli ihtarname ile ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davalı ... yaptığı savunmada, davacıya devir bedelinin ödendiğini, devirden sonra kooperatife karşı tüm yükümlülüklerin kendisi tarafından yerine getirildiğini, yıllar geçtikten sonra davacının imza inkarında bulunmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu belirtmiştir. Buna göre, devir sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmış ise de davalı kooperatifin sürekli olarak aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, devirden sonraki aidat ödemelerinin kimin tarafından yapıldığı, davalının davacıya devir bedelini ödeyip ödemediği, genel kurullara kimin katıldığı, devirden sonraki tarihte davacının kooperatifle bağlantısını sürdürüp sürdürmediği hususlarının incelenerek sonucuna göre kooperatife karşı yükümlülüklerin davalı ... tarafından yerine getirilmiş olduğu, davacının kooperatifle bir ilgisinin kalmadığının anlaşılması halinde davacının imza sahteliğini yıllar sonra ileri sürmesinin TMK’nun 2 nci maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı hususunun değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 185,00 TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 31.10. 2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara