23. Hukuk Dairesi 2011/1301 E. , 2011/1392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Vekili Av. ... ile davalı Vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR-
Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin uzunca bir süre toplantılara çağrılmaması, bilgi verilmemesi üzerine davalı kooperatife noterden ihtarname göndererek üye olduğunu ve bilgi almak istediğini bildirdiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, yaptığı araştırmalar sonucunda, hissesinin, rızası ve bilgisi dışında bir başkasına devredilmiş olduğunu ve bu nedenle kooperatifin faaliyetlerinden haberdar edilmediğini öğrendiğini, oysa hissesini hiç kimseye devretmediğini, müvekkiline haber verilmeksizin bir çok genel kurul toplantısı yapıldığını, kararlar alındığını ileri sürerek, davacının kooperatif üyeliği ile davalı kooperatif tarafından yapılan olağan ve olağanüstü genel kurulların ve bu toplantılarda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının kooperatif hissesinin başkasına devri doğrultusunda bir beyana ve kayda rastlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, 01.07.2010 tarihli dilekçesinde ise davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hissesini başkasına devretmediği, ancak genel kurul toplantılarına davet edilmemesinin genel kurul kararlarının yok sayılması sonucunu doğurmayacağı, iptal edilebilirlik açısından ise bir aylık süre içerisinde dava açılmadığı, ayrıca genel kurul kararlarının kanun, anasözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılığının ispat edilemediği gerekçesiyle, üyeliğin tespitine, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, ortaklığın tespiti, genel kurullarda alınan kararların iptali ile yoklukla malul olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir.
HUMK"nun 17. maddesine göre, kooperatif ile ortakları arasında açılacak davalarda kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup, kesin niteliktedir. Bu yetki kuralı, mahkemece kendiliğinden dikkate alınacaktır. 1163 sayılı Kooperatifler Yasası"nın 53. maddesinde, HUMK 17. maddesi ile aynı yönde, "...anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, dava 29.05.2009 tarihinde açılmıştır. Bu tarih itibariyle davalının merkez adresi, .../İstanbul’dur. Daha sonra 17.11.2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalı merkezi Şişli/İstanbul adresine, 11.05.2010 tarihli genel kurul kararı ile de Üsküdar/İstanbul adresine taşınmıştır. Bu kararlar, ticaret sicil kayıtlarına işlenmiştir. Dava, dava açıldığı tarihteki şartlara göre sonuçlandırılmalıdır. Davanın açıldığı tarihteki davalı merkezinin bulunduğu yerin mahkemenin yetki sınırları dışında, Gaziosmanpaşa/İstanbul sınırları dahilinde kaldığı sabittir. O halde, dava açıldığı tarihte mahkemenin yetkili olmadığı, sonraki merkez değişikliğinin yetki durumunu etkilemeyeceği dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
2)Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 825,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.