21. Ceza Dairesi 2015/8928 E. , 2016/7973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Temyiz kapsamında olmayan sanık ...’e ait olan ... plakalı aracın muayenesinin sanık tarafından sahte olarak yapıldığının iddia ve kabul edildiği olayda; sanık...’in diğer sanık ...’i hiç görmediğini ve tanımadığını, koçero ... diye bir şahsın ruhsat işleri ile uğraştığını duyunca aracının ruhsatını... ilçesinde bir galeride çalışan bir şahsa koçero ...’e ulaştırılmak üzere bıraktığını, ruhsat ile birlikte aracılık yapan şahsa 300.00 TL verdiğini söylemiş olması, sanık ...’in ise sanık...’i tanımadığını, aracına sahte muayene yaptırmadığını savunarak suçlamayı kabul etmemesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti açısından sanığın mukayeseye esas imza ve rakam örnekleri alınıp suça konu araca ait motorlu araç trafik belgesinin arka yüzünde bulunan ikinci sıradaki "ARACIN MUAYENESİ" bölümlerinde yer alan yazı, rakam ve imzanın sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, toplanan deliller bir bütün halinde birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Sanık hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada ve dosya içinde bulunan belgelerden muayenede sahtecilik eylemlerinden dolayı sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı bir çok kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında benzer eylemler nedeniyle açılmış tüm dosyalar getirtilip incelenerek mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin dosya içerisine alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.