Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1647 Esas 2011/1380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1647
Karar No: 2011/1380
Karar Tarihi: 27.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1647 Esas 2011/1380 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/1647 E.  ,  2011/1380 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, aleyhine girişilen icra takibinden sonra 6.200,-TL ödeme yaptığını, borcun tamamının ödendiğini düşünerek, takibe itiraz etmediklerini, ancak davalı vekilinin hacze gelmesi üzerine ve icra baskısı altında, takip borcundan bakiye kalanı da ödediklerini, 12.3.2003 tarihli genel kurul kararı ile, işyeri niteliğindeki yerler için aidatın yarısı oranında sorumluluk esasının benimsendiğini, buna rağmen aidat alacağının tam hesaplanarak, takibe girişilmesinin haksız olduğunu, alt yapı kredisi katkı payı için günlük % 0.3 oranında hesaplanan faizin fahiş sayılacağını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine ve fazla ödenen 3.942,-TL’nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ödemenin haciz baskısı altında değil, rızai olduğunu, yapılan mutabakat çerçevesinde borcun ödendiğini, istenen faizin hukuka uygun biçimde belirlendiğini, işyerlerinin tam aidattan sorumlu olacakları yönündeki genel kurul kararının iptali için dava açılmadığını, davacının, karar sonrasında da eksik ödemeler yaptığını, ödemenin cari borçlara mahsup edildiğini ve takip dosya borcunun, davacının gerçek borcu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının takip konusu borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara