Esas No: 2015/9207
Karar No: 2016/7953
Karar Tarihi: 26.12.2016
Resmi belgeyi bozma - yok etme veya gizleme - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9207 Esas 2016/7953 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Suça konu sürücü belgesi üzerinde, 09.05.2013 tarihli 2. celsede mahkemece gözlem yapılarak iğfal kabiliyetinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanık hakkında ........a ait sürücü belgesini ele geçirerek mevcut fotoğrafı söküp kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle kullandığı iddiasıyla resmi belgeyi bozma suçundan açılan kamu davasının yargılaması neticesinde, sanığın 5237 sayılı TCK"nun 205. maddesinde düzenlenen "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, bu suçun, hak sahibinin o belgelerden yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması, bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacağı, sanığın ele geçirdiği sürücü belgesinin fotoğrafını kendi fotoğrafı ile değiştirerek kullandığı olayda bir hakkın kullanımının engellenmek kastının olmadığı bu haliyle unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Adli emanetin 2013/99 sırasında kayıtlı sürücü belgesi hakkında herhangi bir karar verilmemesi yasaya aykırı,
3- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.12.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Başkan Üye Üye M.Üye M.Üye
... ... ... ... ...
KARŞI OY
Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı söküp yerine kendi fotoğrafını yapıştırarak kullandığı ancak belgenin aldatma yeteneği olmadığı, bu nedenle gerçek bir belgenin bozulduğu iddia edilen olayda ilk derece mahkemesi tarafından TCK"nın 205. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmiş olup,
Sayın çoğunluğun olayda hak sahibinin kullanmasını engelleme kastı bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği şeklindeki görüşe katılmıyorum.
Öncelikle TCK"nın 205. maddesinde yer alan resmi belgeyi bozma suçu genel kasıtla işlenen bir suç tipidir. Özel kasıt aranmamaktadır.
Maddedeki anlatımda ve madde gerekçesinde hak sahibinin kullanmasını engelleme gibi bir unsura yer verilmemiştir.
Olayımızda sanık gerçek bir resmi belgedeki fotoğrafı sökerek o belgeyi bozma kastını ortaya koymuştur. Hangi saikle belgeyi bozduğunun bir önemi yoktur. Bu nedenle eylemin TCK"nın 205. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve mahkumiyet yönündeki kararın onaylanması gerektiği kanaatindeyim.
Muhalif Üye
...
DEĞİŞİK GEREKÇE İLE KARŞI OY
İddianamede, sanığın bir suç şüphesiyle yakalandığında üzerinde ele geçirilen sürücü belgesini vefat etmiş ....."a ait evden hırsızlık yaptığı sırada bu şahsın sürücü belgesine kendi resmini yapıştırmak suretiyle oluşturduğu, mevcut haliyle tahrifatın ilk bakışta anlaşılması nedeniyle eylemin resmi belgeyi bozmak suçu şeklinde tanımlandığı,
Mahkemece de bu kabulle sanığın mahkumiyetine dair hüküm kurulduğu hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır.
TCK"nun 205. maddesinde gerçek resmi bir belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi suçun oluşumu için aranacak seçimlik hareketler olarak sayılmıştır. Bunun için öncelikle gerçek resmi bir belgenin var olması lazımdır.
Dosya kapsamından sanığın tahrifat yaptığı sürücü belgesinde kimlik bilgileri yazılı şahsın ölü olduğu anlaşılmaktadır. Bahse konu tahrifatın gerçekleştirilme zamanı ve dolayısıyla işlem tarihinde belge sahibinin sağ olup olmadığı belli değildir. Ancak tahrifat yapılmış belgenin sanıkta ele geçirildiği tarihte belge sahibinin ölü olduğu açıktır. Bu durumda bahse konu tahrifatın belgenin hukuken geçerli olduğu dönemde yapılıp yapılmadığı belli değildir. Belge sahibinin ölümü ile sürücü belgesi üzerinde tahrifat yapılmış olmasa bile hukuki anlamda bir hüküm ifade edebilme niteliğini yitireceğinden TCK"nun 205. maddesinde tanımlanan suça elverişli bir belgenin varlığından söz edilemeyecektir.
Bu nedenle anılan mahkeme kararının sayın çoğunluğun (1) nolu bozma gerekçesinden farklı olarak yukarıda arz ettiğim sebeple bozulması gerektiği kanaatindeyim.
Muhalif Üye
...