Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1950 Esas 2011/1319 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1950
Karar No: 2011/1319
Karar Tarihi: 25.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1950 Esas 2011/1319 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, bir kooperatifin ortağı olan davalının, ödememesi gereken aidat borçlarını ödemeyerek başlatılan takibe vaki itirazının haksız olduğu iddiasıyla açılan davada, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verildiği bir davayı konu almaktadır. Davacı kooperatifin tasfiye halinde olduğu ve olağan genel kurul toplantısı yapıldığı ancak seçilen yönetim kurulunun yetkisinin Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmektedir. Ancak Yargıtay'ın daha sonra verdiği bir bozma kararıyla tasfiye kurulu varken yönetim kurulunun seçilebileceği ve görev yapabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle, aidat toplama, dava açma ve davadan feragat yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğu hususu gözetilmeden karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55/1 ve anasözleşmenin 44/10 ncu maddeleri belirtilmektedir.
23. Hukuk Dairesi         2011/1950 E.  ,  2011/1319 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının tasfiye işlemlerinin tamamlanması ve genel giderlerin karşılanması için ödenmesi kararlaştırılan aidat borçlarını ödememesi üzerine toplam 2.079.70 TL"sının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatife borcu bulunmadığını, takibi yapan tasfiye kurulu üyelerinin kooperatifi temsile yetkili olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatifin üç yıl üst üste genel kurulunu yapmaması nedeniyle, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince kooperatifin tasfiyesine ve tasfiye memuru atanmasına karar verildiği, kooperatifin 23.06.2002 tarihli genel kurulunda tasfiye kurulunun ibra edilmeyerek azline ve yönetim kurulunun seçilmesine karar verildiği, ancak alınan genel kurul kararlarının Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince iptaline karar verildiğinden anılan toplantıda seçilen yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi temsile yetkilerinin bulunmadığı, yine Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince tasfiye memurlarının azli isteminin reddine karar verildiği, tasfiye sürecinin kapanmadığı ve tasfiye memurlarının görevinin devam ettiği, TTK"nun 219 ncu maddesi uyarınca kooperatifi temsile tasfiye kurulunun yetkili olduğu, yetkisiz yönetim kurulunun davadan feragat yetkisi bulunmadığı, davacının kooperatif ortağı olup aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı kooperatifin tasfiye halinde olduğu, olağan genel kurul toplantısı yaptığı, toplantıda yönetim kurulu seçildiği, bu seçime ilişkin açılan iptal davasının reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, yönetim kurulunca eldeki itirazın iptali davasından feragat edildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlık yönetim kurulunun davadan feragat yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55/1 ve anasözleşmenin 44/10 ncu maddeleri uyarınca aidat toplama, kooperatif adına dava açma ve davadan feragat yetkileri yönetim kuruluna aittir.
    Her ne kadar tasfiye halindeki kooperatiflerde yönetim kurulu yetkileri tasfiye kurulunca kullanılır ise de, tasfiye kurulu ile beraber yönetim kurulu da bulunuyorsa her iki kurulun da kendi yetkilerini kullanabileceği kabul edilmelidir. Kooperatif olağan genel kurulunda yönetim kurulunun seçildiği, tasfiye memurlarınca genel kurulda yönetim kurulu seçilmesi dahil alınan kararların iptali yönünde dava açıldığı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 5.7.2004 tarih ve 2004/13410 Esas, 2004/7466 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamında "Tasfiye kurulu varken yönetim kurulunun seçilebileceği ve görevlerini yapabileceği" hususunun belirtildiği, bozma sonrası davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesinleşen yargı kararıyla kooperatifte tasfiye kurulu yanında yönetim kurulunun da görev yapması kabul edilmiştir. Dosyadaki belgelerden, kooperatifin 29.06.2008 ve 02.08.2009 tarihli genel kurullarında da davadan feragat eden kişilerin yönetim kuruluna seçildikleri anlaşılmaktadır. Yönetim kurulu adına, Miraç Demirbaş ve Nevzat Vardar tarafından verilen 13.05.2009 tarihli dilekçeyle davadan feragat edilmiştir.
    Mahkemece, aidat toplama, dava açma ve davadan feragat yetkilerinin yönetim kuruluna ait olduğu hususu gözetilmeden, bu yönüyle feragat üzerinde durulup tartışılmadan yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara