Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/25295 Esas 2015/7732 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25295
Karar No: 2015/7732
Karar Tarihi: 19.10.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/25295 Esas 2015/7732 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan \"kasıtlı bir suçtan mahkum olmama\" koşulunun bulunmaması nedeniyle geri bırakma kararı verilemeyeceği sonucuna varmıştır. Ancak, mahkeme ayrıca, verilen hükümlerin bazı yönlerinin hatalı olduğunu kabul etmiştir. Hırsızlık suçunun işlenmesiyle ilgili kanun maddeleri detaylı olarak ele alınarak, pişmanlık ve iyiniyetli satın alma gibi durumlarda TCK'nın ilgili maddelerinin uygulanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkûm olan sanıkların ceza infazları sırasında yoksun bırakılmaları gereken haklarının belirtildiği kanun maddeleri de detaylı olarak incelenmiştir. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinin (a) bendi, TCK’nın 141/1. maddesi, 142/2-d. maddesi, 168. maddesi, 562. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesi ve 58. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2015/25295 E.  ,  2015/7732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ... daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Kontak anahtarı üzerinde bulunan aracı çalan sanıkların eyleminin, TCK’nın 141/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı yasanın 142/2-d. maddesiyle uygulama yapılması,
    2) Y.C.G.K."nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir.  Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satın alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
    Somut olayda, satın alanın iyiniyetli olarak kabul edilmesi gerektiğinden alana ödediği paranın da iade edilmesi halinde, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceği için TCK"nın 168. maddesinin uygulanma koşulları oluşmadığının gözetilmemesi,
    3)Hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesinin 1.fıkrası ile 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde öngörülen, hükmolunan cezanın geri bırakılması sınırının 2 yıla çıkarılması ve anılan Kanun"un 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı suç olması koşulunun kaldırılması karşısında, sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4)Sanık ... müdafii 03/10/2007 günlü dilekçesinde TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasını talep ettiği, aynı şekilde sanık ... müdafiinin de 24.10.2007 tarihli dilekçesi ile talepte bulunduğu anlaşıldığından, tayin olunan hapis cezasına TCK"nın 51. maddesinin tatbik edilip edilmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması,
    5)Kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    6)Yargılama giderinden sanıkların eşit olarak sorumlu tutulmaları gerekirken müştereken tahsiline karar verilmesi,
    7)Gerekçeli karar başlığında sanıkların doğum tarihinin ay ve gününün yazılmaması,
    8)Tekerrüre esas sabıkası olan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin ve o yer Cumhutiyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara