Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/4741 Esas 2015/7727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4741
Karar No: 2015/7727
Karar Tarihi: 19.10.2015

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/4741 Esas 2015/7727 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/4741 E.  ,  2015/7727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında,... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/133 Esas 2010/188 Karar sayılı ilamı ile TCK 265. maddesi gereğince 2.000,00 TL adli para cezasına hükmedildiği, anlaşıldığından tebliğnamedeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bozma istemine iştirak edilmemiş, konut dokunulmazlığının bozma suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan yapılan uygulamada TCK"nın 50/1. maddesindeki adli para cezası veya seçenek yaptırımlardan birine çevirme müessesesinin uygulanabilirlik sınırları içerisine girilmiş ise de, TCK"nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılması halinde sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası olarak belirlenecek ve bu cezanın da kısa süreli olmaktan çıkacak olması, Ceza Genel Kurulu"nun 04.03.2008 tarih ve 2008/47-43 sayılı kararında da belirtildiği üzere; yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak şekilde suça sürüklenen çocuğa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açacağından bu husus aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık ..."ın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2)5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesinde "çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde on birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeye aykırı olarak on sekiz yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında hapisten çevrilen adli para cezasının yerine getirilmemesi durumunda, hapse çevrileceğine dair ihtar yapılmasına karar verilmesi,
    3)5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, Baro tarafından suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi, suça sürüklenen çocuk Metin hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümden “Yasal ihtarlara rağmen ödenmeyen adlî para cezasının HAPSE ÇEVRİLMESİNE” ilişkin bölümün ve “Yargılama masrafı olan ve ssç için yapılan 254,00 TL müdafii ücreti ve bir müzekkere bedeli 1,20 TL olmak üzere toplam 255,20 TL"nın suça sürükelen çocuktan tahsiline" ilişkin bölümün karardan çıkarılarak yerine "müdafii ücreti olarak hesaplanan 254,00 TL ve 1,20 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen 20,00 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesine” ilişkin cümlenin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara