Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/11539 Esas 2015/7698 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11539
Karar No: 2015/7698
Karar Tarihi: 19.10.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/11539 Esas 2015/7698 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında verilen karar temyiz edilmiştir. Temyiz talebi kabul edilmekte ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması kararı verilmektedir. Hükümdeki hatalı hususlar ise şunlardır: 1) Temyiz süresinin başlangıcı ve yöntemi belirtilmemiş, 2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra denetim süresi içinde suça sürüklenen çocuğun kasıtlı bir suç işlemesi halinde dosyanın yeniden ele alınarak duruşma açılması gerektiği gözetilmemiştir. Eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevi üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine aittir ve görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: T.C. Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 231/5. madde ve fıkrasının son cümlesi, 7. fıkrası, 11. fıkrası, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi.
17. Ceza Dairesi         2015/11539 E.  ,  2015/7698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin yokluğunda verilen 27.08.2010 günlü ek kararda, temyiz süresinin başlangıcı ve yönteminin gösterilmemesi nedeniyle, tebliğin T.C. Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak yapılmadığı anlaşıldığından; suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin süresi içinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1-5271 sayılı CMK"nın 231/5. madde ve fıkrasının son cümlesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmayacağını ifade ettiği, 7. fıkrasında açıklanması geri bırakılan hükümde, mahkûm olunan hapis cezasının ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği, 11. fıkrasında da denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde hükmün açıklanması gerektiği şeklindeki yasal düzenlemelere göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra denetim süresi içinde suça sürüklenen çocuğun kasıtlı bir suç işlemesi halinde dosyanın yeniden ele alınarak, hukuki durumunun tayin ve takdiri gereken durumlarda duruşma açılması gerektiği gözetilmeden, dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Oluş ve dosya içeriğine göre, 25.11.2006 tarihli kolluk ifadesinde, saat 19.30 sularında işten çıkıp yürüdüğü sırada yanına yaklaşan bir şahsın elindeki telefonu alıp kaçmaya başladığını, şahsı ilerde motorsikletli bir şahsın arkasına oturduğu sırada montundan yakaladığını, motorsikletin hareket etmesi ile yerde sürüklenmeye başladığını ve şahsın montunu bırakmak zorunda kaldığını beyan ettiği olayda; sübutu halinde eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedeni ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara