23. Hukuk Dairesi 2011/1510 E. , 2011/1242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, kooperatiften, anahtar teslimi daire satın almasına rağmen, davalı tarafından aidat borcu çıkarılarak müvekkili hakkında ihraç kararı verildiğini, ihraç sürecindeki ihtarda, imzası bulunan Nuri Özdemir"in hissesini devretmesi sonrasında kooperatif üyeliği ve böylece yöneticilik sıfatını kaybetmesi sebebiyle ihraç kararının yetkisiz kişilerce alındığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline ve üyeliğin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, kooperatife olan taahhütlerini yerine getirmemesi sebebiyle yasaya uygun ihraç işlemi yapıldığını ve davanın yasal süre içresinde açılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 27. maddesi anlamında aidat borcunun hangi dönem ve aylara ilişkin olduklarının gösterilmediği, faizin hangi döneme ilişkin borçlar nedeniyle ne oranda tahakkuk ettirildiğinin belirtilmediği, bu durumda başkaca birşey incelemek ve irdelenmeksizin karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davacının ihracına dayanak alınan ihtarnamelerde 2004 yılı Ağustos ayı sonu itibariyle aidat, gecikme faizi ve şerefiye borçlarının ayrı ayrı dökümü yapılmamış ve toplam aidat, toplam faiz ile toplam şerefiye borçlarının ödenmesi istenilmiştir. Davacının, kooperatifin ortağı olarak, kooperatifin en yetkili organı olan genel kurulca kararlaştırılan aidat ve şerefiye miktarları ile gecikme faiz oranını bilmesi gerektiğine göre bu toplamların hangi aylara ilişkin aidat, şerefiye ve faiz borcu olduğunun ayrıca açıklanmasının gerek bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemenin aksi yöndeki gerekçesi yerinde olmayıp, ihtarnamelerde gösterilen borçların gerçek borcu olup olmadığını araştırılmasına geçilmesi gerekir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkca ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanınakatılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam .... Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam .... Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
Bu durumda, davacının peşin ödemeli ortak olduğuna ilişkin iddiası dikkate alınarak, mahkemece, kooperatifin defter ve kayıtları ve genel kurul kararları üzerinde kooperatif alanında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacı hakkında sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurulca bir karar verilip verilmediği ya da bu hususun genel kurulca benimsenip benimsenmediği, ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde gösterilen borcun, üyelik aidatına mı, yoksa alt yapı veya genel yönetim giderlerine mi ilişkin olduğu, ihtarnamelerde istenilen borcun gerçek borcu yansıtıp yansıtmadığı konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak, buna göre peşin ortaklık mevcut ise davacının genel idare ve alt yapı giderlerinden borcu bulunup bulunmadığı, peşin ortaklık mevcut değil ise inşaat finansman giderleri dahil tüm aidat borcu tesbit edilerek, buna göre ihracın yerinde olup olmadığı değerlendirilerek uygun sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.