Esas No: 2011/1449
Karar No: 2011/1239
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1449 Esas 2011/1239 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihraç kararının iptali kooperatif üyeliğinin tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, arsa tahsisi için kurulan kooperatife 346 numarasıyla üye olduğunu, kooperatif yetkilileriyle yaptığı görüşme sonucu 03.11.1999 tarihinde ihraç edildiğini öğrendiğini, ihraç kararını alan yönetim kurulunda yeterli çoğunluğun bulunmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline ve üyeliğin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın üç aylık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 2001, 2002 ve 2003 yıllarında genel kurul kararları doğrultusunda davacıya borç tahakkuk ettirildiği, ihtar ve ihraçların Tebligat Kanunu"nun 25. ve Tebligat Tüzüğü"nün 36. maddelerine uygun şekilde tebliğ edilmediği, Almanya"da yaşaması sebebiyle kooperatif ile uzun süre temas kurmasının davacı aleyhine yorumlanamayacağı gerekçeleriyle, davanın kabulüne ve davacının ortak olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ihraç kararının iptali ve üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK"nun 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda, dava 20.11.2007 tarihinde açılmış olup davacının yurtdışından dönüşünde 03.11.1999 tarihinde ihraç edildiğini öğrendiği hususu dava dilekçesinde ileri sürülmüştür. Aidat ödeme yükümlülüğü bulunan davacıya 2001, 2002 ve 2003 yılında genel kurul kararı uyarınca borç tahakkuk ettirildiği mahkemece kabul edildiğine göre, davacının açtığı davanın TMK"nın 2. maddesine uygun düşüp düşmediği değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.