Esas No: 2011/871
Karar No: 2011/1147
Karar Tarihi: 18.10.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/871 Esas 2011/1147 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVACILAR :
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki men-i müdahale davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalı ..., ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, müvekkili ...’nün davalı kooperatifçe inşa edilen konutlardan A6 Blok18 numaralı daire için 10.10.1998 tarihinde ortak olduğunu, proje değişikliği sonucu müvekkiline A3 Blok 18 numaralı dairenin tahsis edildiğini, müvekkili ...’e ise A3 Blok 22 numaralı dairenin tahsis edildiğini, ancak yönetim kurulunca usulsüz şekilde daire sayısından fazla ortak kayıt edilerek taşınmazların birden çok kişiye satıldığını, davalıların ortaklılarının geçersiz olduğunu, genel kurulca tahsis yapılmayan taşınmazların kooperatifin organsız kalmasını fırsat bilen ortaklarca yağmalandığını, bu kapsamda müvekkili Zeki"nin dairesini davalı ..."in, Fehmi"nin dairesini ise Sevim"in işgal ettiğini, açılan ceza davaları sonucu kooperatifin organsız kaldığını ileri sürerek, kooperatife kayyım atanmasına, genel kurulun toplanarak organlarının oluşturulmasına,davalıların müvekkillerinin konutlarına vaki müdahalelerine son verilerek konutların atanacak kayyıma teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Neşeli vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatif ortaklarının hak ve yükümlülükte eşit olduklarından geçerli bir genel kurul kararı olmadan davacıların daireler üzerinde hak iddia edemeyeceklerini, müvekkilinin kaba inşaat halinde teslim aldığı daireyi masraf yaparak oturulacak hale getirdiğinden taşınmaz üzerinde hapis hakkı bulunduğunu, müvekkilinin dairenin gerçek hak sahibi olduğunu, aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davacıların birlikte dava açamayacaklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...... Konut Yapı Kooperatifi vekili, müvekkili kooperatifin 10.06.2007 tarihinde olağanüstü genel kurul yaparak organlarını oluşturduğunu, kooperatifin organsız kaldığı dönemde bazı ortakların konutları işgal ettiklerini, işgalcilerin tahliyesi için açtıkları davanın derdest olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yargılama sırasında toplanan olağanüstü genel kurulda davalı kooperatifin organlarının oluştuğundan kayyım tayinine ilişkin istemin konusuz kaldığı, davacıların sunduğu ortaklık cüzdanındaki kayda göre, davacıların kooperatifin ortağı olduğu, davacı ...’ye A-6 Blok 18 nolu, ..."e A-3 Blok 22 nolu dairenin tahsis edildiği, ancak konutların davalı
kooperatifçe davacılara fiilen teslim edilmediğinden daireleri fiilen kullanma hakkı davalı kooperatife ait olduğu, dairelerde fiilen oturma veya yararlanma hakkı doğmayan davacıların men"i müdahale ve telim taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle kayyım atanması konusunda karar vermeye yer olmadığına, davacı ..."ün davalı kooperatif ortağı ve A3 Blok 22 nolu dairenin tahsis hakkı sahibi, davacı ..."nün davalı kooperatif ortağı ve A6 Blok 18 nolu dairenin tahsis hakkı sahibi olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili, davalı ... ve davalı ... Neşeli vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davalı kooperatifin ortağı olan davacılara tahsis edilen dairelere diğer davalıların vaki el atmasının önlenmesi ve konutların kayyuma teslimi isteğine yönelik olup; dosyadaki delillere göre, mahkemece, ortaklık cüzdanındaki kayıtlara göre davacı ...’ye A-6 Blok 18 numaralı daire, ...’e ise A-3 Blok 22 numaralı dairenin tahsis edildiği kabul edilmiştir. Oysa anasözleşmenin 62. maddesi uyarınca, konutlar, maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kur"a ile dağıtılır. Ancak 59. maddenin 2. fıkrası uyarınca, konutların ortaklara önceden dağıtılması halinde kur"aya başvurulmaz. 59. maddeye göre yapılan tahsisin genel kurul kararına dayanması, genel kurul kararı bulunmuyorsa yapılan tahsisin sonraki genel kurulda itiraza uğramadan benimsenmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, yönetim kurulu genel kurul kararına dayanmaksızın ortaklara daire tahsis edemez. Şayet bu şekilde bir tahsis yapılmışsa bunun geçerli bir tahsis olduğu kabul edilemez.
Bu bilgiler ışığında somut olaya dönüldüğünde, kooperatifçe yasa ve anasözleşmeye uygun bir şekilde davacılara dava konusu edilen yerlerin tahsis edilip edilmediği, tahsisin genel kurul kararına dayanıp dayanmadığı, genel kurulca yönetim kuruluna tahsis konusunda yetki verilip verilmediği, yönetim kurulunca anasözleşmenin 59/2. maddesi uyarınca tahsis yapılmış ise bu tahsisin sonraki genel kurulların bilgisine sunulup sunulmadığı ve yapılan tahsislerin genel kurulca benimsenip benimsenmediği üzerinde durularak, dava konusu dairelerin anılan ilkelere göre tahsis edilip edilmediği, edilmiş ise kime tahsis edildiği, gerekirse mahallinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan alınacak raporla belirlenmelidir.
Diğer yandan, davacılar vekili müvekkili ..."nün A6 Blok 18 nolu daire için ortak olduğunu, proje değişikliği sonucu müvekkiline A3 Blok 18 numaralı dairenin verildiğini belirterek A 3 Blok 18 numaralı daireye yönelik dava açmasına rağmen davacı iddiaları üzerinde durularak, yapılan dairelerin hangi esaslara göre numaralandığı, dairelerin numara ve projelerinde değişiklik yapılıp yapılmadığı, A3 Blok 18 numaralı dairenin davacıya tahsis edilip edilmediği kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeden, A 6 Blok 18 numaralı dairenin davacıya tahsis edildiğinin kabulü ile hakkında istem olmayan bir taşınmazla ilgili karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekili ile davalı ... Neşeli vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ... Neşeli vekili ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz edenler yararına BOZULMASINA , (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ... Neşeli vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 18.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.