23. Hukuk Dairesi 2011/170 E. , 2011/1110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifçe müvekkiline ait dubleks dairede ruhsat, proje ve imar mevzuatına aykırı olarak eksik ve hatalı imalatların yapıldığını, ihtara rağmen eksikliklerin giderilmediğini ileri sürerek, eksik ve hatalı imalatların giderilmesini, aksi takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL"nin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın mevzuata aykırı olmadığını, projede gerekli tadilatın yapıldığını ve Atakum Belediyesince onaylandığını, konutların üyelere tahsis edildiğini ancak davacının taşınmazını teslim almaktan kaçındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü ile eksik imalat bedeli olan 1.380,00 TL"nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Davacının temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davalının temyiz itirazlarına gelince;
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. Maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2009 yılı için 1.400,00 TL"dir.
Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL"nin tahsili istenilmiş, mahkemece, 1.380,00 TL"sinin tahsiline karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalının peşin harcının istek halinde iadesine, 18.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.