213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/3308 Esas 2016/7901 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3308
Karar No: 2016/7901
Karar Tarihi: 22.12.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/3308 Esas 2016/7901 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2016/3308 E.  ,  2016/7901 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : 2003 ve 2004 takvim yılları hakkında; Düşme
2005 takvim yılı hakkında; Beraat

Mükellef şirket tarafndan 2005 takvim yılında verilen matrahlı son KDV beyannamesinin Ekim ayına ilişkin olması nedeniyle, tebliğnamedeki bu takvim yılına ilişkin olarak açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiğine ilişen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Katılan vekilinin, sanıklar hakkında “2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından açılmış olan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlere yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “2003 ve 2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Katılan vekilinin, sanıklar hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Haklarında komisyon karşılığında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, sanıklardan ...’in savunmalarında ortağı olan diğer sanık ... ile birlikte yaptıkları hizmetlerin gerçek olduğunu ve sahte fatura düzenlemediklerini beyan etmesi, sanık ...’ın ise alınan beyanında şirketin ortağı olduğunu ancak fatura düzenlenmesi işini kendisinin yapmadığını, diğer sanık ...’in talimatı ile muhasebeci tarafından faturaların düzenlendiğini savunması, suça konu faturaların tamamına ilişkin bilgilerin dosya içerisinde bulunmaması ve 2005 takvim yılında verilen matrahlı son beyannamenin Ekim ayına ilişkin olması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihi düzenlenen son fatura tarihi olduğu cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından, 2005 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturaların dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da gözönünde bulundurulup, katılan kuruma müzekkere yazılarak sanıkların düzenlediği iddia edilen fatura bilgilerinin istenmesi suretiyle suç tarihinin belirlenmesinden sonra, karşıt inceleme raporları getirtilip, sahte faturaları kullanan kişiler/şirketler hakkında kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikallerinin sağlanarak ayrıntılı özetlerinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak, kimden aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının saptanması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan şirket banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, düzenlenen çeklerin kimler tarafından tahsil edildiği ve faturaları düzenleyen şirkete yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullananlar ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatlerine dair hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Hemen Ara