Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1554 Esas 2011/1063 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1554
Karar No: 2011/1063
Karar Tarihi: 13.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1554 Esas 2011/1063 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı kooperatif üyeliğinin tespiti davasında, davacı müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunun tespiti talep edilmiştir. Davalı vekili, anasözleşmede öngörülen sayının üstündeki üyelerin çıkarılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, genel kurul kararına dayanarak ortak olanların davacının tarafı olmadığı bir yargılama sonucunda yapılan iptalinin etkilenmeyeceği ve kooperatif üyeliğinin yasal nedenlerle sonlandırılabileceğini belirterek, davacının kooperatif üyesi olduğunu tespit etmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.
Kanun maddeleri: Taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda, tarafların serbestçe seçebilecekleri arabuluculuk, tahkim, adli tıp faaliyetleri ve teknik inceleme gibi uyuşmazlık çözüm yöntemleri vardır (HUMK m. 4, 5). Ortaklık ilişkisine son verilmesi, kooperatifin özel bir kararıyla mümkündür (TK m. 737).
23. Hukuk Dairesi         2011/1554 E.  ,  2011/1063 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, 07.06.2003 tarihli genel kurulun 396 yeni üye alması ile ilgili 11. maddesinin danışıklı bir şekilde Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla iptalinin sağlandığını, bu karara dayanılarak 07.06.2003 tarihinden sonra davalı kooperatife ortaklık kaydı yaptıranların üyeliklerinin yok sayıldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kooperatif yöneticileri tarafından mevcut arsa imkanlarının üzerinde ortak kaydedildiğini, anasözleşmede öngörülen sayının üstündeki ortakların kooperatiften çıkarılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre geçerli bir genel kurul kararına dayanarak ortak olanların kazanılmış haklarının, söz konusu genel kurul kararının davacının tarafı olmadığı bir yargılama sonucunda mahkemece iptal edilmesi halinde etkilenmeyeceği, kooperatife ortak olunduktan sonra ancak yasal nedenlerle ortaklık ilişkisine son verilebileceği, genel kurul kararının iptal edilmesinin ortak olanların maddi hukukunu etkilemeyeceği, kooperatifin yapılacak daire sayısından fazla kişiyi ortak kaydetmesi halinde bunun ortaklık ilişkisinin geçersiz sayılmasının nedeni olmayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüyle davacının kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara