Esas No: 2011/1027
Karar No: 2011/1037
Karar Tarihi: 13.10.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/1027 Esas 2011/1037 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlulara ait menkullerin haczinden sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının alacağının, mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde oluşturulduğunu, davalının alacaklısı olduğu takip dosyasından çıkartılan ödeme emrinin bir başka şehirde ertesi gün tebliğ edildiğini, muhtemelen elden alındığını, borçluların toplam malvarlığının muhammen bedeli kadar bono düzenlendiğini, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki 2005 tarihli haczin, masraf avansının postaneden alınmaması nedeniyle düştüğünü, davalının bu kadar yüksek bir alacağı ilama bağlatmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin takibinin kambiyo senedine dayanmasına rağmen, sıra cetvelinde “ilamsız” olarak göründüğünü ve bu durumun dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetveline ve davalı alacağına yönelik itirazlarının kabulüne, sıra cetvelinin iptaline ve düzeltilmesine, müvekkilinin dosyasının birinci sıraya alınmasına ve buna göre ödeme yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin .... Ür. Paz. Tic. Ltd. Şti. ve .... Mad. Tar. Ür. San. Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu, bu şirketlerin borçluya akaryakıt sattığını ve bedeli kadar bono düzenlendiğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkilince takibe girişildiğini, davacının haczinin kendi kusuru ile düştüğünü ve ikinci sıraya alınmasının bu kusura dayandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, şirket defterlerinde alacağa ve bonoya ilişkin kayıt bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıya isabet eden paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.