Esas No: 2011/289
Karar No: 2011/969
Karar Tarihi: 11.10.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/289 Esas 2011/969 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
İHBAR OLUNAN :
Taraflar arasındaki kooperatif davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın iptaline yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... gelmiş davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, kuruluş aşamasındaki çağrı ve prosedüre uyulmadan kurulan kooperatifin yasal olarak kurulmadığının ve işletme kooperatifi olarak kurulan kooperatifin işletecek tesisinin bulunmadığının Edremit 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2005/114 Esas sayılı dosyasında saptandığını, yasal olarak kurulmayan ve işletilecek tesisi bulunmayan kooperatifin devamının da yasal olmadığını, ancak kooperatif yönetim kurulunun kooperatifi feshederek site yönetimine geçmediğini, yasal olmayan şekilde aidat toplamaya devam ettiğini, aidat ödemeyenlere yaptırım uygulandığını ileri sürerek, ... İşletme Kooperatifinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yönetim kurul üyeleri ..., ..., ... vekili, kooperatif ortaklığından istifa eden davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, anasözleşmenin ortaklara fesih davası açma yetkisi vermediğini, kooperatifin işletilecek malı olduğu gibi anasözleşmenin 6’ncı maddesinde tesis işletmekten başka amaçların da belirlendiğini, anasözleşme ve yasada belirlenen dağılma nedenlerinin gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların halen kooperatif ortağı olmamalarına rağmen konut yapı kooperatifi iken davalı işletme kooperatifine dönüşen kooperatif ortaklığından kendilerine isabet eden konutları bulunduğundan aidat ödeme yükümlülüklerinin devam etmesi nedeniyle aktif dava ehliyetinin bulunduğu, davalı kooperatifin, işletme kooperatifi olarak devamını gerektirir nitelikte, işletilecek taşınmaz malı bulunmadığı, ortak alanların ve bahçelerin temizliği gibi işlerin kooperatifin kurulmasını ve devamını gerektirir faaliyetlerden olmadığı ve kooperatifin usulüne uygun kurulmadığı gerekçesiyle davalı ... İşletme Kooperatifinin feshine, tasfiye memurlarının genel kurulda tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kooperatif ortağı olmayan davacıların davalı kooperatifin feshi istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81 nci maddesinde kooperatifin feshi nedenleri düzenlenmiştir. Kural olarak, kooperatif ortakları kooperatifin feshini isteyemez. Ancak, aynı Kanunun 99. maddesinin yollaması gereğince, TTK.nun 434/1,2. ve 4. madde fıkralarına dayanılarak ortaklardan birinin kooperatifin dağıldığının tespitini istemesine engel bir durum yoktur. Somut olayda ise, davacıların dava tarihinde kooperatif ortağı olmadıkları konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, davacıların işletme kooperatifine dönüşen yapı kooperatifinin eski ortakları olmaları ve taşınmazları bulunması nedeniyle aidat yükümlülükleri bulunduğu gerekçesiyle davacıların aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilmişi ise de, davacıların ortak olmaması nedeniyle aidat yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ortak olmayan kişiler, finansman giderlerine ilişkin aidat borcundan sorumluluğu bulmamakla birlikte, kooperatifin harcadığı ortak giderlere konu hizmetlerden yararlanmaları halinde bu giderlere ilişkin sorumluluğu bulunduğu kuşkusuzdur. Anılan giderlerden sorumluluk ortaklık ilişkisinden kaynaklanmamakta, nedensiz zenginleşme veya vekaletsiz iş görme hukuki nedenlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, yasaca kooperatif ortaklarına tanınmayan kooperatifin feshi imkanın ortak olmayan kişilere tanınması olanaklı değildir. Mahkemece, aktif husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına 825.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.