Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6155 Esas 2015/7359 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6155
Karar No: 2015/7359
Karar Tarihi: 13.10.2015

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6155 Esas 2015/7359 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, müştekinin park halindeki aracının düz kontak yapılmak suretiyle çalınması olayını inceleyerek, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan mahkumiyetine, diğer sanığın ise beraatine karar verdi. Ancak mahkeme kararında aşamalardaki tutarsız beyanlar ve suça sürüklenen çocuğun husumetli olduğu kişiyle ilgili ifadesi gibi unsurların dikkate alınmadığı ve eksik inceleme yapıldığı belirtildi. Bu nedenle kararın bozulmasına hükmedildi. Suçun TCK 142/1-b ve 142/1-e maddelerine göre değerlendirilmesi ve suça sürüklenen çocuğun sosyal yönden incelenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca suça sürüklenen çocuğun hırsızlık eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı vurgulandı.
Kanun Maddeleri: TCK 142/1-b, TCK 142/1-e, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2015/6155 E.  ,  2015/7359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosya kapsamından, olay günü gündüz bir vakitte müştekinin işyeri önünde park halinde bulunan aracının düz kontak yapılmak suretiyle çalındığı, olayı gerçekleştiren şahısların aynı gün saat 17.00 sıralarında yokuş yukarı bir sokakta aracın stop etmesi nedeniyle el frenini çekmeden araçtan inip kaçmaya başladıkları, yoldaki eğim nedeniyle suça konu aracın, başka müştekilere ait araçlara çarparak durabildiği, bu esnada tanık ..."ın, kaçan şahısları arkadan gördüğü, çevredeki çocukların, kaçanlardan birinin ... olduğunu söyledikleri, bu yolla ulaşılan ..."ın 4.5.2009 tarihli savcılık beyanında, suça konu aracı, ..."un kullandığını, yanında ... isminde bir şahıs olduğunu, kendisinden benzin parası istediklerini ancak vermediğini, araca binerek dolaştıklarını, daha sonra araçtan indiğini söylediği, bu yolla yakalanan suça sürüklenen çocuk ..."un, atılı suçlamayı kabul etmediği,..."ı tanıdığı ancak aralarında husumet bulunduğunu beyan ettiği,..."ın, 5.12.2009 tarihli yakalamalı beyanında, ... ile birlikte gezmekte iken suça konu aracı görerek çalmaya karar verdikleri, aracı kendisinin çaldığı ve kullandığını belirttiği, 29.6.2010 tarihli duruşmada ise ..."ün olay günü saat 13.00 sıralarında suça konu araçla yanına geldiğini, kendisinden 5 TL istediği, kendisinin de benzin parasına karşılık araca gezmek amacıyla bindiği, yokuş yukarı bir sokakta gitmekteyken, yakıtın bitmesi nedeniyle aracın stop ettiği, geri geri giderek diğer araçlara çarptığını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuğun, 20.11.2009 tarihli oturumda...ı tanıdığı, olay günü saat 07.00 sıralarında bir araçla yanına geldiği, birlikte dolaştıkları, aracın yokuş yukarı bir sokakta stop ettiği,..."ın araçtan inip kaçtığı, kendisinin de panikleyerek araçtan indiği yolunda savunmada bulunduğu, mahkemece, suça sürüklenen çocuk ..."un atılı suçtan mahkumiyetine, ..."ın ise beraatine karar verildiği anlaşılmakla, ..."ın aşamalardaki tutarsız beyanları ile suça sürüklenen çocuğun, soruşturma aşamasında... ile husumetli olduğunu söylemesine rağmen yargılama aşamasında..."ın kullandığı araca bindiğine dair beyanı ile suça sürüklenen çocuk ... ile hakkında beraat kararı verilen..."ın, birbirlerini suçlar şekildeki savunmaları da dikkate alındığında, atılı suçun sübuta erdiği kabul edilmekle bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce ile suça konu aracın düz kontak yapılmak suretiyle çalındığı anlaşılmakla, müştekiye aracını kilitleyip kilitlemediğinin sorulması gerektiğine dair tebliğnamedeki düşünce ile mahkemece atılı hırsızlık suçundan hüküm kurulurken “sanığın kişiliği ve suçun işleniş şekli dikkate alınarak” biçiminde yazılı olan gerekçe ile azami hadden ceza tayin edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmekle bu yönde bozma talep eden düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Suça sürüklenen çocuğun, müştekiye ait aracı düz kontak yapmak suretiyle çaldığının anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK"nın 142/1-b maddesindeki suçtan mahkumiyeti yerine aynı yasanın 142/1-e maddesi ile hüküm kurulması,
    2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanun"un 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-Suça sürüklenen çocuğun hırsızlık eyleminin, suç konusu aracın mülkiyetine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, araca sonradan zarar verilmesi halinde ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara