Esas No: 2015/3419
Karar No: 2015/7358
Karar Tarihi: 13.10.2015
Hırsızlık - görevi yaptırmamak için direnme - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3419 Esas 2015/7358 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, hakkında çıkarılan yakalama kararına istinaden, 3.9.2009 tarihli ... Asliye Ceza Mahkemesi"nde dinlenmesinde, kendi istemi üzerine atanan avukat ... huzurunda savunma yaptığı, yargılamayı gören asıl mahkemede sanığa müdafii tayin edilmediği gibi sanığın yokluğunda verilen kararın, avukat ..."a 19.11.2009 tarihinde tebliğ edildiği, aynı zamanda sanığın savunması sırasında bildirdiği adrese de tebliğe çıkarıldığı, ancak sanığın bu adreste tanınmaması nedeniyle tebligat evrakının iade edildiği, bunun üzerine mernis sisteminde kayıtlı adresinin tespit edilerek bu adrese yeniden tebligat çıkarıldığı, sanığın bu tarihte başka suçtan ...Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğunun anlaşılması üzerine 29.3.2010 tarihinde bizzat sanık imzasına gerekçeli kararın tebliğ edildiği, tebligat evrakında ceza infaz kurumu kaşesinin de bulunduğu, mahkemece, talimat oturumunda müdafiilik yapan avukat ..."ın, 1.4.2010 tarihli temyiz talebinin, 27.4.2010 tarihli ek karar ile süre yönünden reddine karar verildiği, 18.5.2010 tarihli tutanak ile de sanığa yapılan tebligatın geçersiz olduğundan bahisle hükmün yeniden tebliğe çıkarılmasına karar verilerek, gerekçeli kararın 18.5.2010 tarihinde sanığa tebliği üzerine sanığın 24.5.2010 tarihinde hükmü temyiz ettiği, her ne kadar gerekçeli karar sanığa, 29.3.2010 tarihinde ceza infaz kurumunda bizzat kendi imzasına tebliğ edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesi uyarınca ceza infaz kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığa, tebliğ edilen kararın okunup anlatıldığına dair her hangi bir kayıt bulunmadığının anlaşılması karşısında, yasal yönteme uygun olarak, gerekçeli kararı 18.5.2010 tarihinde tebellüğ eden sanığın, 24.5.2010 tarihli temyiz talebinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilmekle, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; hırsızlık suçunun olay günü gece saat 22.00 sıralarında gerçekleştiği, UYAP sorgulamasında yaz saati uygulaması da dikkate alındığında güneşin saat 20.35 te battığı, TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 21.35 ten sonraki zaman diliminin gece olarak kabulü gerektiğinin anlaşılması karşısında atılı hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Bu dava sebebiyle yapılan 5,65 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından ‘‘TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesine; hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ""bu dava sebebiyle yapılan 5,65 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.