MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında, iddianameye konu olan çeki, sahte olduğunu bilerek kullandığının iddia olunması, dosya içerisinde yer alan 10.08.2012 tarihli ekspertiz raporunda ise söz konusu çekin sahte olduğunu gösterir nitelikte kati bulgular tespit edilemediğinin bildirilmesi ve sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında çelişkili beyanlarda bulunması karşısında, öncelikle çekteki sahteciliğin ne şekilde gerçekleştiğinin açığa çıkması amacıyla, keşideci şirket adına atılı imzanın sahte olarak atılıp atılmadığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi, sanığın savunmasında geçen ..."ın adresinin tespit edilerek tanık sıfatıyla ifadesine başvurulması, yine sanığın yeniden ifadesine başvurularak, çeki kimden aldığının ve aldığı kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin ve çek alınmasını gerektirecek bir ticari ilişkinin varlığını gösteren fatura, irsaliye vb. belgelerin mevcut olup olmadığının sorulması, çeki sanığa veren kişi tespit edilebildiği takdirde tanık olarak ifadesinin alınması ve çekte yapılan sahteciliğin aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması, Adli Tıp Kurumundan çekteki sahteciliğin ne şekilde yapıldığı hususunda rapor alınması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi;
Yasaya aykırı olup; Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 6723 sayılı Yasayla değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.