Hırsızlık - iftira - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5153 Esas 2015/7333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5153
Karar No: 2015/7333
Karar Tarihi: 13.10.2015

Hırsızlık - iftira - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5153 Esas 2015/7333 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hırsızlık ve iftira suçlarından mahkum olmuştur. Hırsızlık suçundan verilen hükümde, sanığın mükerrir olması nedeniyle infaz sistemi ve denetimli serbestlik tedbirinin gözetilmemesi, diğer temyiz nedenlerinin ise yerinde görülmemiştir. Ancak, sanığın hapis cezası nedeniyle haklarından yoksun bırakılması konusunda eksiklik olduğundan hüküm bozulmuş ve düzeltilerek onanmıştır. İftira suçundan verilen hükümde ise, sanığın yanlış bir kimlik kullanması yalan beyan suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hapis cezası nedeniyle haklarından yoksun bırakılması konusunda da eksiklik olduğundan hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6-7., 53/1.a, b, c, d, e ve 2. fıkraları ve 3. fıkrası, 206. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2015/5153 E.  ,  2015/7333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iftira
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... (...) müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı
    tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın yakalandığında isminin ... olduğunu söyleyerek, cezaevine girişine kadar beyanını sürdürdüğü, ... isimle bir kimliğin mevcut olduğu ancak sanığın, bu kimliğin gerçekte kendisinin kullandığı ikinci bir kimlik olduğunu aşamalarda ısrarla beyan ettiği, bu kimliğin gerçekten var olan başka bir şahsa ait olduğu tesbit edilmediğne göre bu kimlikle adli işlemlerin yapılmasının iftira suçunu oluşturmayıp TCK 206. maddedeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... (...) müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara