Esas No: 2015/552
Karar No: 2015/7243
Karar Tarihi: 12.10.2015
Hırsızlık - mala zarar verme - geceleyen işyeri dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/552 Esas 2015/7243 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, geceleyen işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanıklar hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık ve geceleyin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden çok kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeni ile uzlaşma kapsamında olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş oldukları suçlar için hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş oldukları suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak
sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında müşteki ..."a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar arafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Suç tarihi itibariyle mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması karşısında; CMK"nın 253. maddesinde yazılı usule göre sanıklar ve müştekiye uzlaşmayı kabul edip etmediği sorulmadan hüküm kurulması,
2) Kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve sanık ... müdafiileri ile ..."nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,
III-Sanık ... hakkında müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Müştekinin beyanında, saat 19.45"te işyerini kapattığını, sabah 08.30"da işyerine geldiğinde hırsızlığı fark ettiğini beyan ettiği, sanığın suçlamaları kabul etmediği anlaşıldığından, hırsızlık eyleminin gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, suç saati kesin olarak tespit edilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesince artırım yapılarak fazla ceza tayin edilmiş olması,
2) Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ile sanık hakkında takdiri indirimin uygulandığı hüküm fıkrasındaki 2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezasının 2 yıl 1 ay hapis cezası olarak düzeltilmesi, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanık ... hakkında müşteki ..."ya yönelik işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Müştekinin beyanında, saat 19.45"te işyerini kapattığını, sabah 08.30"da işyerine geldiğinde hırsızlığı fark ettiğini beyan ettiği, sanığın suçlamaları kabul etmediği anlaşıldığından, eylemin gece vakti işlendiğini gösterir delil bulunmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı Yasa"nın 116/4. maddesi ile hüküm kurulması,
2) İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun, suç tarihine göre, 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kalması dikkate alınarak, taraflara uzlaşma teklif edildiktan sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Sanığın, müşteki ..."ya yönelik mala zarar verme suçunu 5237 sayılı TCK"nın 142. maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen 4. fıkrasının yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce işlediği ve bu nedenle suçun kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, mağdurun 28.09.2005 tarihli celsede şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, 5237 sayılı TCK"nın 73. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince davanın düşmesine karar verilmesi hususunun mahkemece değerlendirilmemesi,
4) Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.