Çocuğun soybağını değiştirmek - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10482 Esas 2016/7825 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10482
Karar No: 2016/7825
Karar Tarihi: 20.12.2016

Çocuğun soybağını değiştirmek - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/10482 Esas 2016/7825 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/10482 E.  ,  2016/7825 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun soybağını değiştirmek
HÜKÜM : Mahkumiyet

5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören yaşı küçük mağdureye baroca tayin edilen zorunlu vekilin duruşmada sanığın cezalandırılmasını isteyip katılma talebinde bulunduğu ve vekilin mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure ........"in davaya katılmasına ve zorunlu vekil Av. ..."ın katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2015/11-412 Esas, 2015/286 Karar nolu kararında belirtildiği gibi, çocuğun soybağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye dayanılmadan nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle değiştirilmesi durumunda, sahte bir resmi belge düzenlenmesi, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmi belgenin kullanılması söz konusu olmadığından resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı, nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle çocuğunun soybağının değiştirilmesi nedeni ile hem TCK"nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi, hem de 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 67/1. maddesinde hüküm altına alınan nüfus müdürlüğüne gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarının oluştuğundan söz etmek mümkün ise de, TCK"nun 206. maddesinde genel olarak her türlü yalan beyanın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 67/1. maddesinde bundan daha özel biçimde nüfus işlemlerinde yalan beyanın TCK"nun 231/1. maddesinde ise sadece çocuğun soybağı konusundaki yalan beyanın yaptırım altına alındığı nazara alındığında, TCK"nun 231/1. maddesinin her iki düzenlemeye göre de "özel norm" niteliğinde olup "özel normun önceliği" ilkesi uyarınca eyleminin sadece TCK"nun 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağının değiştirilmesi suçunu oluşturacağı cihetle; sanığın, ..."den olan çocuğu ........."ı, annesi olan ........... adına nüfusa kayıt ettirmesi eyleminde, çocuğun soy bağının doğumu gösteren herhangi bir resmi belgeye istinaden mi, yoksa sadece nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunulması suretiyle mi gerçekleştirildiğinin açıkça tespit edilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucu hüküm kurulması,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verildiği hallerde, ilk hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden önceden verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara