Esas No: 2015/3582
Karar No: 2015/6911
Karar Tarihi: 06.10.2015
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3582 Esas 2015/6911 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yakınanın akrabası olan sanığın olay günü saat 16.00 sıralarında yakınanın işyerine geldiği bir müddet sohbet ettikten sonra yakınanın işi olması sebebi ile ikisinin beraber işyerinden ayrıldığı, kısa süreliğine gidip geleceğinden yakınanın kapıyı kapatmadığı, daha sonra tekrar gelen sanığın ise bu fırsattan yararlanarak açık olan kapıdan girerek masa üzerinde bulunan telefonu aldığı olayda;
1-Yakınanın şikayet dilekçesi ve adresinden işyerinin kendisine ait bir bina numarası olduğu, sanığın ikrarı ve yakınan beyanlarından da anılan yerin kapısı olup içinde masaların bulunduğu, buna göre suça konu yerin bina vasfında olduğunun anlaşılmasına karşın yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-İşyerinin açık olduğu zaman diliminde, rızaya ihtiyaç duyulmadan girilmesi mutad olan saatte girilmesi nedeniyle, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal unsurları oluşmadığı halde sanığın atılı suçtan beraatı yerine, yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Kasten işlemiş olduğu suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa"nın 108/4, 5, 6. fıkralarında “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.”hükmünü düzenlemiştir. Buna göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir. Buna göre; hüküm kurulurken mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresininde belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısı ile sanık ..."nun temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.