MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-) Katılan ...’ın sanık ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılanın, hükümden sonra 02.05.2014 havale tarihli temyiz dilekçesiyle sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle 1412 sayılı CMUK.nun 372. maddesi uyarınca müdahale hükümsüz kaldığından vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
2-) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
a- Sanıkların katılan ... adına sahte nüfus cüzdanı çıkartıp bunu kullanarak ... adına 6 adet telefon hattına ilişkin abonelik sözleşmelerini sahte imzalarla oluşturdukları bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği olayda; katılan ... adına düzenlenen telefon hatlarının alınması sırasında kullanılan sahte nüfus cüzdanın aslının ele geçirilemediği, dolayısıyla belgenin aldatma niteliğinin tespit edilememesi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı subutu halinde sahte abonelik sözleşmeleri düzenlenmesi eylemleri sebebiyle hüküm kurulması gerektiği, gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b- Hüküm tarihinden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63.maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56.maddesinin 4. fıkrasındaki"" Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz"" ve 5. fıkrasındaki ""Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz"" hükmü karşısında; sanıkların sahte telefon hatlarının düzenlenmesi eylemlerinden özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56.maddesindeki düzenleme de gözetilip , sonucunu göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
3-) Sanıklar hakkında iftira suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanıkların sahte abonelik sözleşmeleri ile elde ettikleri katılan ... adına düzenlenmiş hatlar ile kendi telefonlarına hakaret ve tehdit içeren mesajlar göndererek ve ...’in, sanık ...‘yi bayıltıp onun çıplak fotoğraflarını çekerek ve daha sonra da onu tehdit ederek 4-5 defa cinsel ilişkide bulunduğunu, çektiği çıplak görüntüleri kendilerine cep telefonundan gönderdiğini iddia ederek iftira suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanıkların suçlamaları kabul etmeyerek soruşturma ve kovuşturma beyanlarında sahte hatlarla kendilerinin Yaşar Köklü ve ... tarafından rahatsız edildiklerini savunmaları karşısında;
Katılan ... adına düzenlenmiş olan 0531 638 62 11, 0531 390 50 99, 0531 419 90 25 numaralı hatlara ilişkin abonelik sözleşmelerinde bulunan yazı, rakam ve imzaların sanık ..., tanık ...’a aidiyeti hususunda, yine 6 adet abonelik sözleşmesinde bulunan yazı, rakam ve imzaların sanık ..., , ...’e aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanıklar ..."nin telefon makinelerinin sahte çıkarıldığı iddia edilen hatlarda kullanıldığı imei numaralarından tespit edilmiş olup, kullanım tarih aralığı tespit edilip, tehdit ve hakaret içeren mesajların bu tarih aralığında gönderilip gönderilmediği belirlendikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayinini gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Sanıkların müdafilerinin, karar oturumunda lehe yasa hükümlerinin uygulanması istemi karşısında TCY"nın 62/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
b- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektimiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK "nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.