21. Ceza Dairesi 2015/11398 E. , 2016/7773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Suç tarihinde tanık ...’e ait olan .... plakalı aracın muayenesinin sanık tarafından sahte olarak yapıldığının iddia ve kabul edildiği olayda; tanık İsmail’in arkadaşı olan .... aracılığı ile aracının muayenesini yaptırdığını, .....in kendisine kuaförde çalışan birisine muayeneyi yaptırdığını söylediğini, sanığı daha önce hiç görmediğini ifade etmiş olması, tanık ...’in ....ail’e ait aracın muayenesini sanığa ruhsatı vermek suretiyle yaptırdığını söylemiş olması, sanığın ise ...’i tanımadığını söyleyerek suçlamayı kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti açısından; sanığın mukayeseye esas imza ve rakam örnekleri alınıp suça konu araca ait motorlu araç trafik belgesinin arka yüzünde bulunan birinci sıradaki "ARACIN MUAYENESİ" bölümünde yer alan rakam ve imzanın sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, toplanan deliller bir bütün halinde birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Sanık ... hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada, benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiş onanmak ya da bozulmak suretiyle mahalline iade olunan, temyiz incelemesi sırası bekleyen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kamu davaları bulunduğu anlaşılmakla, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve ..... sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında benzer eylemler nedeniyle açılmış başka davaların akıbeti araştırılıp mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin dosya içerisine alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.