Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11052 Esas 2022/3950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11052
Karar No: 2022/3950
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11052 Esas 2022/3950 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davası hakkında verilen mahkeme kararında, davacı tarafın yaralanması sebebiyle davalıdan 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği belirtilmiştir. Ancak dava reddedilmiştir. Mahkeme kararında, zararın tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Raporda, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması talep edilmiştir. Ayrıca, kaza tespit tutanağı ve ATK raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu, bu nedenle soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyasının da dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi hakkında ayr
4. Hukuk Dairesi         2021/11052 E.  ,  2022/3950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 22/11/2020 tarih, 2020/İHK-25886 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 10/09/2018 tarihinde yaya olan müvekkiline davalı tarafından sigortalanan motosikletin çarpması neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 23/07/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 92.456,94 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 92.456,94 TL’nin 21/12/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle cismani zararın tahsili istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzük'ü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Dosya kapsamından, 18/02/2020 tarihli Ankara Şehir Hastanesi erişkinler için engellilik raporuna göre; davacının yaralanması sebebiyle %24 engelli olarak tespitinin yapıldığı, ancak engellilik tespiti yapılırken hangi yönetmelik esaslarının dikkate alındığı anlaşılamamaktadır.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyeti tarafından; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakı temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, uzman bilirkişi heyetinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2- Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında davacının asli kusurlu, davalı tarafından sigortalanan motosiklet sürücüsünün tali kusurlu, ceza yargılaması esnasında alınan Ankara ATK 26/07/2019 tarihli raporda davacının kusursuz ve davalı tarafından sigortalanan motosiklet sürücüsünün asli kusurlu tespit edildiği, hakem heyetince davacının kusursuz olduğunun kabulü ile hesap raporu tanzim edilerek hüküm tesis edildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve ATK raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak,dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1 ve 2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara