Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11827 Esas 2022/4150 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11827
Karar No: 2022/4150
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11827 Esas 2022/4150 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11827 E.  ,  2022/4150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 24/12/2019 tarih 2019/İHK-20203 sayılı itirazın kabulü ile başvurunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, yaya olan müvekkiline davalı nezdinde ... poliçesi olan aracın çarpması sonucu oluşan trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500,00 TL işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini 82.961,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının tahkimden önce davalıya geçerli raporla başvuru yapmadığı gerekçesiyle davacının başvurusunun dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davacının itirazının kabulüne, kararın kaldırılmasına, başvurunun kabulü ile 82.961,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 07/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından; sigortalı araç sürücüsü dava dışı ...'un davaya konu kaza nedeniyle Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1197 Esas- 2019/96 Karar sayılı dosyasında yargılandığı, ceza yargılaması sırasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 23/10/2018 tarihli raporda; sanığın sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobiliyle seyrederken, mahal şartlarına uygun hızla seyretmediği, sağından taşıt yoluna girip karşıdan karşıya geçen davacı katılan ... ’yı
    gördüğünde etkin fren tedbiri almayıp yayaya sağ dikiz aynası ile çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle tali kusurlu, davacı katılan ... ’nın ise karşıdan karşıya geçmek istediği sırada yola gereken dikkati vermediği, can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kontrolsüzce aniden yola girip ilk geçiş hakkını bırakmadığı, sanığın sevk ve idaresindeki otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, ceza mahkemesince söz konusu rapor benimsenerek sanığın meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu kabul edilerek taksirle yaralamaya sebep olma suçundan dolayı 3.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 19/02/2019’da kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, ceza dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 23/10/2018 tarihli raporda sigortalı araç sürücüsünün tali (%25) kusurlu olduğu hususu belirlenmesine rağmen bu rapor benimsenmeyerek sigortalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun kabulü ile zararın hesap edilmesinin istendiği, hakem heyeti kararının gerekçesinde ise söz konusu raporda belirlenen kusur raporuna hangi nedenlerle itibar edilmediği hususunun tartışılmadığı ve gerekçelendirilmediği, davalı vekilinin kusura yönelik itirazları doğrultusunda da kusur raporu alınmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 184. maddesi gereği hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, tahkikatın sonucu hakkında bir karar verecektir. Mahkemece önüne gelen uyuşmazlık hakkında karar verilmeden önce mahkemeyi bu karara götüren ve taraflarca ileri sürülen deliller gereği gibi incelenmeli ve bu delillere hangi noktada itibar edildiği ya da edilmediği gerekçelendirilerek hüküm kurulmalıdır. Aksi durumda tarafların iddia ve savunmalarının usulünce araştırılmadığı sonucu ortaya çıkacaktır.
    Şu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, ceza dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 23/10/2018 tarihli raporda sigortalı araç sürücüsünün tali (%25) kusurlu olduğu yönündeki tespite hangi sebeplerle itibar edilmeyip, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle başvurunun kabulüne karar verilmesinin gerekçede tartışılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla
    Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara