Esas No: 2021/11846
Karar No: 2022/4144
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11846 Esas 2022/4144 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11846 E. , 2022/4144 K.Özet:
Mahkeme, trafik kazası sonrasında yaralanan davacının tazminat talebine ilişkin olarak, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen kararı incelemiştir. Davacının talepleri kısmen kabul edilmiştir. Ancak, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının hatalı hesaplandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına \"(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.\" hükmü eklenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 20/11/2020 tarih 2020/İHK-25421 sayılı itirazın kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki otomobil ile davalı nezdinde ... poliçesi olan otomobilin karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.001,00 TL işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini 146.495,40 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 8.503,67 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 154.999,07 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 146.495,40 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 8.503,67 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 154.999,07 TL tazminatının 24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Anılan karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalının sadece geçici işgöremezlik tazminatına ilişkin itirazının kabulüne, diğer itirazlarının reddine, kararın kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 146.495,40 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09/09/2019 tarihli raporunun kaza tarihinde yürürlükte olmayan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanması doğru değil ise de anılan raporun kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine de uygun olması karşısında hüküm kurmaya elverişli kabul edilmesine, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan 09/06/2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; kaza tarihinde 29 yaşında olan davacının TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresi belirlenmeden, davacının 99 yaşına kadar yaşama ihtimali olduğu kabul edilerek ve bu yaş baz alınarak "irat yöntemi" ile işleyecek/ bilinmeyen devre hesabının yapılmış olduğu, işleyecek aktif dönem ile işleyecek pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihlerinin de açık bir şekilde yazılmadığı anlaşılmış olup, bu yönüyle raporun denetime elverişli olmadığı görülmüştür.
Bu durumda; davacının TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek, aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16-13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.