Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10295 Esas 2022/4048 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10295
Karar No: 2022/4048
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10295 Esas 2022/4048 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/10295 E.  ,  2022/4048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 14/11/2019 tarih, 2019/İHK-16372 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan davacının yolcu olarak bulunduğu aracın, dava dışı araçla çarpışması neticesinde 22/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında , müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 4.900,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,bilirkişi raporu doğrultusunda talebini sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 77.638,59 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuranın talebinin kısmen kabulü ile, 73.638,59 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 30/07/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş. tarafından başvuran ...'e ödenmesine, 100,00 TL geçici iş göremezlik talebinin reddine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; davalı ... şirketi vekilinin itirazlarının reddine,Uyuşmazlık Hakem heyeti kararının aynen infazına, karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına,hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılmasına ilişkin temyiz itirazları ile davacı lehine 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik temyiz itirazlarının itiraz aşamasında ileri sürülmemiş olmasına, itiraz aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyizde ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre,davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzük'ü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda davacı vekilince dosyaya sunulan 29/06/2018 tarihli ... Üniversitesi Tıp Fakültesi raporunda; davacının travma sonrası stres bozukluğu da dikkate alınarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine göre davacının özürlülük oranı %25 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili ise kaza ile davacının psikolojik rahatsızlığı arasında illiyet bağı olmadığını savunmaktadır. Davacının maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, davacı için Adli Tıp Kurumu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında ve yasal mevzuata uygun ruh sağlığı uzmanının da olduğu heyet tarafından, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, travma sonrası stres bozukluğunun süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara