Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11139 Esas 2022/4054 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11139
Karar No: 2022/4054
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11139 Esas 2022/4054 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11139 E.  ,  2022/4054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş. aleyhine 27/08/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazlarının reddine dair verilen 28/04/2020 tarih ve 2020/İHK-7353 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacılar vekili; 30/04/2019 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacı ... idaresinde bulunan ve davacılar desteği/oğulları olan ...’ın yolcu konumunda olduğu araçla çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucunda 01/05/2019 tarihinde desteğin vefat ettiğini, soruşturma dosyasında alınan kusur raporunda karşı araç sürücüsünün asli ve desteğin içinde bulunduğu aracın ise tali kusurlu olduğunu ancak davayı davalı sigorta şirketine yöneltiklerini belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 29/06/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 22/01/2020 tarihli miktar artırım dilekçesiyle talebi davacı anne için 116.202,44 TL ve davacı baba için 38.880,98 TL olmak üzere toplam 155.083,20 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; kaza tespit tutanağında belirlenen kusuru kabul etmediklerini, kusur raporu alınmasını, desteğin emniyet kemerinin olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, başvurunun usul ve esastan reddini istemiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile davacı ... için 116.202,44 TL ve davacı ... için 38.880,98 TL olmak üzere toplam 155.093,20 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
    İtiraz Hakem Heyetince; benimsenen kusur raporunda davacı sürücü Cebrail'in %45 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve hesaplanan tazminat tutarından bu davacı yönünden kendi kusuru oranında indirim yapılarak hüküm tesis edildiği, müterafik kusura ilişkin indirim talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davalı sigorta şirketinin kazaya karışan her iki aracın da zorunlu trafik sigortacısı olmasına, davacı sürücü baba yönünden karşı aracın kusuru oranında destek tazminatının belirlenip
    hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyetince her bir davacı yönünden toplam 24.514,00 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının hüküm kısmının (3) nolu bendinde yer alan “24.514,00 TL” rakamı çıkartılarak yerine “6.800,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara