Esas No: 2021/11306
Karar No: 2022/4033
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11306 Esas 2022/4033 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11306 E. , 2022/4033 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 28 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 18/06/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 115.783,52 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyeti kabul etmediklerini, tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 115.783,52 TL. tazminatın 13/04/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, uzman doktor bilirkişi heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına göre, davalı vekilinin diğer bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak davacının kendi aldığı Karadeniz Teknik Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 30/10/2017 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 28 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporda, davacının kaza nedeniyle sağ kürek kemiği, köprücük kemiği ve omuz kırığı nedeniyle omuzda oluşan hareket kısıtlılığı için maluliyet tespiti yapılmıştır.
Hakem Heyeti kararına esas alınan maluliyet raporunda, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapılmış olması yerindedir. Ancak; davalı sigortacı tarafından adli tıp uzmanı ve ortopedi uzmanında oluşan heyetten alınan 08/03/2018 tarihli raporda, davacının 6 yıl önce meme kanseri olup sağ memesinin alındığı, 1 yıl önce kemoterapi için takılan port nedeniyle sağ üst ekstremitedeki hareket kısıtlılığının oluşmasının kuvvetle muhtemel olduğu bildirilmiştir. Kazadaki yaralanma bölgeleri ile daha önceki rahatsızlığın (meme kanseri) bulunduğu bölgenin yakınlığı dikkate alındığında, önceki rahatsızlık ile bunun için uygulanan tedavi yönteminin yaratabileceği kısıtlılık için ayrım yapmayan, davacının kazadan önceki bu rahatsızlığının maluliyet belirlemesine neden olan omuz hareket kısıtlılığına etkisini değerlendirmeyen rapor yeterli bir rapor değildir.
Açıklanan nedenlerle; davacının kazadan önceki rahatsızlığı (meme kanseri) için uygulanan tedavilere ilişkin tıbbi belgelerin temin edilmesinden sonra, en yakın üniversite hastanesi adli tıp anabilim dalı başkanlığı nezdinde oluşturulacak uzman heyetten, omuz hareket kısıtlılığı için maluliyet tayininde, davacının meme kanseri nedeniyle uygulanan tedavisinin etkisi olup olmadığı (önceki bu rahatsızlık ile omuz kısıtlılığı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı), anılan rahatsızlık bakımından kaza ile illiyet bağı ve derecesinin özel olarak incelendiği, maluliyet oranının 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ile ekindeki cetvellere göre saptandığı bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınmak suretiyle) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı taraf, davacının emniyet kemeri takmayarak zararı ağırlaştırdığını ve müterafik kusurlu olduğunu belirterek tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuş; İtiraz Hakem Heyeti, davacının müterafik kusurlu sayılmasını gerektirecek somut delil bulunmadığı gerekçesiyle, davalı yanın bu savunmasına itibar etmemiş ve indirimsiz tazminata karar vermiştir.
Davacının emniyet kemeri takıp takmadığı konusunda kaza tespit tutanağında bir belirleme yapılmamışsa da, ceza soruşturması kapsamında alınan ifadelerde, davacının yolcu olduğu araç sürücüsü olan eşi ... ve davacı, davacının arka koltukta oturduğunu beyan etmiş olup, davacı araçtan fırladığını da beyan etmiştir.
Açıklanan nedenlerle; emniyet kemeri takılmadığının davacının beyanından açıkça anlaşıldığı ve davacıda oluşan maluliyetin niteliği dikkate alınarak, tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasıyla bulunacak tazminatın hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.