Esas No: 2021/11140
Karar No: 2022/4059
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11140 Esas 2022/4059 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11140 E. , 2022/4059 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...Ş aleyhine 28/07/2017 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazlarının reddine dair verilen 26/03/2018 tarih ve 2018/İHK-2247 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR
Davacı vekili; 24/05/2007 tarihinde davacı desteği/oğlu ... ’in sevk ve idaresindeki ve davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, desteğin kazada tam kusurlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 07/12/2017 tarihli miktar artırım dilekçesiyle talebini 60.000,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını, desteğin kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığını belirterek, başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilerek, başvurunun kabulü ile 60.000,00 TL destekten yoksun kalmaya dayalı tazminatın 14/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; 15 yıl uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı, zararın doğrudan üçüncü kişi durumundaki davacı üzerinde oluştuğu gerekçesiyle, davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ... Genel Şartlarının yürürlük tarihinden önce kazanın gerçekleştiği dikkate alındığında, davalının zarardan sorumlu olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 6.960,00 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının hüküm kısmının (2) nolu bendinde yer alan “6.950,00 TL” rakamı çıkartılarak yerine “1.980,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.