Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11270 Esas 2022/4040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11270
Karar No: 2022/4040
Karar Tarihi: 07.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11270 Esas 2022/4040 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı trafik sigortacısı, davacının idaresindeki araçla çarpışması sonucu %35 oranında malul kaldığı için belirsiz alacak davası açılan tazminat davasında, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalının itirazının reddi kararı verildi. Ancak davalı vekili, bu karara karşı temyiz istemiyle Hukuk Dairesi'ne başvurdu. Hukuk Dairesi, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, İHH kararının bozulmasına, ahem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Kararın dayandığı kanun maddeleri şunlardır: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi.
4. Hukuk Dairesi         2021/11270 E.  ,  2022/4040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp % 35 oranında malul kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 10.000,00 TL tazminatın 26/07/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13/02/2019 tarihli artırım dilekçesiyle taleplerini 300.078,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; maluliyet yönünden itiraz sürecinin işletildiği dönemde açılan davanın usulden reddi gerektiğini, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 225.059,00 TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 05/12/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen 28/06/2018 tarihli uzman doktor heyeti raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; anılan maluliyet raporuyla ilgili olarak itiraz prosedürünün işletildiğine dair davalı yanın gerek yargılama aşamasında, gerekse temyize gelirken herhangi bir delil sunmadığı dikkate alındığında, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; aşağıdaki bendin kapsamı dışında, 12/02/2019 tarihi aktüer raporundaki hesaplamaların uygun bulunmasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve karara esas kabul edilen 12/02/2019 tarihli aktüer raporunda, maluliyet tazminatı davalarında
    hak sahibi davacı hayatta olduğu için TRH 2010 Yaşam Tablosu'ndaki bakiye ömrün alınmasının uygun olmadığı, davacı ömrünün sonuna kadar aynı maluliyet oranını taşıyacağı için TRH 2010 Tablosu'nda yer alan her yıl için yaşam olasılıklarının dikkate alınması ve "hayat sigorta iradı yöntemi" kullanılması ile irat katsayılarının belirlenmesinin uygun olduğu gerekçesiyle, tablodaki bakiye ömür süresi yerine tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar hesaplamanın yapıldığı; bu rapordaki hesap yöntemine davalı tarafça itiraz edildiği halde, İHH tarafından rapordaki hesap tekniğinin uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalının itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
    Her ne kadar davacı aleyhine sonuçlar veren hesap tekniği (TRH 2010 ve % 1,8 teknik faiz) kullanılarak tazminat belirlenmişse de, bu hesap tekniğine davacı yanca itiraz edilmediği dikkate alındığında, ZMSSGŞ ile belirlenen hesap tekniğinin tüm yönleriyle uygulanmasının gerekeceği açıktır. Bu itibarla, genel şartlarda belirtilen biçimde hesaplama yapmayan rapor, karara esas alınabilecek nitelikte olmadığından, bu hususta yapılan İHH incelemesi eksiktir.
    Açıklanan nedenlerle; kararı sadece davalı taraf temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2019 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2019 yılı esas alınarak yapılması gerektiği dikkate alınarak, ... Genel Şartları gereği davacının muhtemel bakiye ömür süresi (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi) için ve irat katsayılarının belirlenmesinde "devre başı ödemeli belirli süreli rant" formülü kullanılarak hesaplamanın yapılması hususunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar korunarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İHH kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara