Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9406 Esas 2022/4227 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9406
Karar No: 2022/4227
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9406 Esas 2022/4227 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/9406 E.  ,  2022/4227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 08/10/2020 tarihli davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 08/06/2016 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davacının yolcu olduğu aracın yapmış olduğu trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, davalı ... şirketine yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığına belirterek şimdilik sürekli iş göremezlik için 15.000,00 TL'nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir. Davacı vekili, bedel arttırım dilekçesi ile talebini 99.240,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia,savunma ve alınan bilirkişi raporuna göre,başvurunun kabulü ile 96.863,54TL'nin 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince,davalının itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının
    usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzük'ü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda, hükme esas alınan İzmir Tepecik Eğitim Araştırma ve Hastanesinin 03/09/2019 tarihli hükme esas alınan sağlık kurulu raporunda davacının %9,7 maluliyet tespitinde Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik'in esas alındığı anlaşılmıştır
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; 08/06/2016 olan kaza tarihi itibari ile davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu veya en yakın üniversite hastanesinin adli tıp ana bilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı tarafça %58 oranın üzerinde olan maluliyete itiraz edildiği gözetilerek davacı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda; kaza tarihinde 20 yaşında olan davacının TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresi belirlenmeden, TRH Tablosu'na göre davacının 99 yaşına kadar yaşama ihtimali olduğu kabul edilerek ve bu yaş baz alınarak "irat yöntemi" ile işleyecek/ bilinmeyen devre hesabının yapılmış, işleyecek aktif dönem ile işleyecek pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri açık bir şekilde yazılmamış olup bu yönüyle rapor denetime elverişli değildir.
    Bu durumda;davacının bakiye ömür süresi belirlenerek, aktif ve pasif dönem başlangıç bitiş tarihleri ve süreleri gösterilmek suretiyle denetime elverişli daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara