Esas No: 2021/9439
Karar No: 2022/4233
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9439 Esas 2022/4233 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9439 E. , 2022/4233 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 22.05.2020 tarihli başvurunun usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 22.09.2018 tarihinde davalıya sigortalı araç ile davalının sürücüsü olduğu motosikletin çarpışması sonucu gerçekleşen çift taraflı kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sürekli maluliyet için 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile talebini 74.411,31 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulüne 59.523,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 30.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince itiraz yoluna başvurulmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kabulü ile başvurunun usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulması gerekmekte ise de bu, tamamlanabilir bir dava koşuludur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'ne, 11/10/2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği'ne, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği'ne, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'e 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik'e uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, kaza tarihi 22.09.2018 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesi sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkim başvurusundan önce başvurmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı Başkanlığının 09.07.2019 tarihli raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'e uygun olmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmamıştır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı tarafından başvuruda ibraz edilen 09.07.2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde düzenlendiği gözetilmek suretiyle inceleme yapılması, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddi ile sair itiraz nedenlerinin incelenerek kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.