Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11874 Esas 2022/4160 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11874
Karar No: 2022/4160
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11874 Esas 2022/4160 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11874 E.  ,  2022/4160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 30/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.860,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 1.140,00 TL rapor ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Talebini 73.641,91 TL'ye arttırmıştır.
    Davalı vekili, talebin reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun usulden reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davacı vekilince itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, başvurunun kabulü ile 73.641,91 Tl'nin 20/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak tazminat isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, ... Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında
    birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Eldeki davada; davacının yaralanmasından kaynaklanan maddi tazminatının hesaplanmasında TRH 2010 ve 1,8 teknik faizin uygulanması şeklinde hesap yapılmış ve rapora istinaden de hüküm tesis edilmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetinde hükme esas alınan tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, İtiraz Hakem Heyeti tarafından esas alınan rapor bu yönüyle yeterli bir rapor değildir. Bununla birlikte davacı PMF 1931 yaşam tablosuna göre hesaplamanın yapılmasını talep etmiştir.
    Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, her ne kadar kaza tarihi itibariyle TRH 2010 Tablosu'na göre hesaplama yapılması gerekirse de davacının talebi dikkate alınarak PMF 1931 progresiv rant usulüne göre daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıdan alınıp davalıya geri verilmesine 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara