Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21864 Esas 2022/4253 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/21864
Karar No: 2022/4253
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21864 Esas 2022/4253 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/21864 E.  ,  2022/4253 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 08/09/2017 tarihinde, müvekkilinin, yolcu olduğu araçta meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak %42 oranında kalıcı ve artan maluliyetinin oluştuğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.001,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 146.643,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulü ile 146.643,00TL tazminatın 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne, UHH kararının kaldırılmasına başvurunun usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı vekili tarafından,aynı kazadan kaynaklı olarak davacının %7 oranındaki maluliyet raporuna göre Sigorta tahkim Komisyonuna başvurulduğu ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin 15/10/2018 tarih ve 2018/39592E-2018/66387K sayılı kararı ile 21.816,00TL tazminata hükmedildiği ve icra takip dosyasına ferileriyle birlikte ödeme yapıldığı ,sorumluluğunun kalmadığı savunulmuştur.
    Davacı vekili kazadan kaynaklı olarak maluliyetinde artış olduğu iddiasında bulunmaktadır.
    Eldeki davada Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiş,davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyeti'nce, davalı savunmasında bahsi geçen davadaki, davacının %7 oranındaki maluliyet oranına göre davacıya ödeme yapıldığı, düzenlenen raporun üzerinden henüz 6 ay geçtikten sonra maluliyet oranının %42 olarak belirlenmesinde gelişen yeni bir durumun varlığının tespit edilmediği ,bu sebeble davacının Sigorta şirketine usulüne uygun rapor ile başvurmadığından davalı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Davaya konu kazadaki yaralanmayla ilgili olarak davacının açtığı, Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin 15/10/2018 tarih ve 2018/39592E-2018/66387K sayılı dosyasında hükme esas alınan İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 08/03/2018 tarihli Sağlık Kurulu Raporunda, davacının kazadan ileri gelen omuz hareket kısıtlılığı ve burun kemik eğriliğinden kaynaklı maluliyetinin %7 olduğu tespit edilmiş, eldeki davada hükme esas kabul edilen İzmir Çiğli Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 26/09/2018 tarihli raporunda davacının kazadan dolayı davacının maksiller lefort farktürü, opere olmuş, maloklüzyon, üst dudak ve alveollere de devam eden hipoestezisi, servikal disk bozukluğu, omuz lezyonlarından kaynaklı maluliyetinin toplamda %42 olduğu belirtilmiştir.
    Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur.
    Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce;raporlar arasındaki bu çelişkinin giderilmesi, maluliyette artış olup olmadığı (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı) hususlarında,tüm tedavi evraklarının incelenerek kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ATK İhtisas Kurulu'ndan rapor alınması, maluliyette gelişen durum olduğunun raporla saptanması halinde tazminat talebi için karar verilmesi; maluliyette gelişen durum bulunmadığının saptanması halinde ise, reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara