Esas No: 2021/9506
Karar No: 2022/4262
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9506 Esas 2022/4262 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9506 E. , 2022/4262 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında itiraz hakem heyetince verilen kararın taraf vekillerince süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; kaza tarihini kapsar geçerli bir trafik sigorta poliçesi bulunmayan, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın 30/03/2018 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda, müvekkilinin murisinin vefat etmesi nedeniyle, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; talebini 103.091,03 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri; başvurunun reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; uyuşmazlık konusu kazanın göçmen kaçakçılığı yapıldığı esnada meydana geldiği, başvuru sahibinin isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekili ile davalı ... vekilinin yapmış olduğu itirazların reddine, davalı ... vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
Davacı Afganistan uyruklu olup, Hakem Heyetince şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu Mahkemece re'sen gözetilmelidir.
Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken doğrudan işin esasına girilmesi doğru olmamış, hükmün bu yönden re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan ve re’sen görülen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.