Esas No: 2021/1916
Karar No: 2022/4422
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1916 Esas 2022/4422 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/1916 E. , 2022/4422 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Grup Eğitim Sağlık Ofis Mob. İnş. ve Dekorasyon Tem. Elektronik San Tic. Ltd. Şti ‘nden alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takipleri yapıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 25310 ada, 12 parselde kayıtlı B-1 blok zemin kat 5 nolu bağımsız bölümün diğer davalıya devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Grup Eğitim Sağlık Ofis Mob. İnş. ve Dekorasyon Tem. Elektronik San Tic. Ltd. Şti‘ne usulune uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermedği gibi duruşmalara da iştirak etmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddie karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Mahkemece; davacı tarafın davalı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesine istinaden Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2012/1426 sayılı dosyası icra takibi başlattıklarını beyan etmesi üzerine iş bu dosya incelendiğinde; alacaklı Ziraat Bankası tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, teminat olarak anılan taşınmaz satışının yapıldığı, davacı tarafından Ankara 5. İcra Müdürlüğü 2014/10205 sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, bu dosya üzerinden yapılan araştırma sonucunda şirketin malvarlığının olmadığını tespit ettiklerini belirtmiş ise de Ankara 5. İcra Müdürlüğü nezdinde 2014/10205 Esasla başlatılan takibin dava tarihinden sonra başlatılmış bir takip olduğu, buna göre
davacının tasarrufun iptalini talep edebilmesi için geçerli bir icra takibinin var olduğunun kabulü mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de dosya kapsamına göre varılan sonuç doğru görülmemiştir.
Dava dilekçesi incelendiğinde; Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1572 ve 2012/1866 sayılı dosyaları ile de takip yapıldığının 2012/1866 E sayılı dosya ile ilgili yapılan itiraz neticesinde iş bu takip dosyası ile alakalı itirazın iptali davası açıldığının beyan edildiği, Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/10205 sayılı dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip neticesinde alınan rehin açığı belgesine dayalı olduğunun bildirildiği, ayrıca Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1264- 1573- 1772- 2176 sayılı dosyalarının da olduğunun belirtildiği, davalı borçlu hakkında başlatılmış takiplerin bir kısmının kesinleştiği, bir kısım takiplerin ise itiraz ile durduğu veya borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Davacıya dava dilekçesi açıklattırılıp davalı borçlunun hangi icra dosyasından sorumlu olduğunun tespitinden sonra icra dosyasına göre, davalı borçlunun aciz hali ve diğer dava şartlarının olup olmadığı belirlenerek davanın esasına girilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken , kesinleşmiş bir takibin bulunmaması gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; mahkemece kesinleşmiş bir takibin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olmasına göre, davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.