Esas No: 2021/11600
Karar No: 2022/4369
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11600 Esas 2022/4369 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11600 E. , 2022/4369 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 06/10/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını, davacının sağlık sorunlarının giderek arttığını ve maluliyet oranında artış meydana geldiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 63.339,39 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 63.339,39 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı tarafından davacıya %4 oranında maluliyet oranına göre ödeme yapıldığını ancak daha sonra davacının sağlık sorunlarının arttığını, yeni alınan maluliyet raporunda davacının maluliyet oranının %10,2' ye yükseldiğini açıklayıp bakiye zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, Tahkim heyetince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Davacının aynı kazaya bağlı olarak yeniden talepte bulunabilmesi için maluliyet oranındaki artışta gelişen bir durumunun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Somut olayda; bu davadan önce alınan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 15/09/2015 tarihli maluliyet raporunda davacının %4 oranında sürekli iş göremez olduğu belirlenmiş, eldeki davada ise davacının %10,2 oranında sürekli iş göremez olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle her iki rapor arasında bariz farklılıklar bulunmaktadır.
Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar
olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.
Hakem Heyetince karara esas alınan maluliyet raporunda gelişen durum olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle anılan rapor karar vermeye yeterli ve elverişli değildir.
Bu durumda Hakem Heyetince, davacıya ait tüm tıbbi belgeler de celbedilerek Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 15/09/2015 tarihli maluliyet raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki farklılığın sebebinin araştırılması, yaralamanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği, maluliyetin artmasına ilişkin gelişen durumların olup olmadığı, ilk davada alınan maluliyet raporunda saptanan ve değerlendirmeye alınan tıbbi bulgular ile eldeki davada alınan raporda dikkate alınan tıbbi bulguların aynı olup olmadığı, ilk rapordan sonra ortaya çıkan arazların bulunup bulunmadığı, var ise dava konusu kazayla bağlantısı olup olmadığı hususlarında kaza tarihinde geçerli olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacının başvurusunu kabulü ile kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam nisbi vekalet ücretine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine (maktu ücretin altında kalmamak kaydı ile) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.